VAKIFBANK
2015 FAALİYET RAPORU
106
“Bankaların Sermaye Yeterliliğinin Ölçülmesine
ve Değerlendirilmesine İlişkin Yönetmelik”
hükümleri çerçevesinde Standart Metot
kullanılarak solo ve konsolide bazda aylık
dönemler itibarıyla hesaplanan Piyasa
Riski ölçüm sonuçları, Banka Üst Düzey
Yönetimi’ne ve BDDK’ya raporlanmaktadır. Söz
konusu hesaplamaya dahil edilecek portföy
Banka’nın “Alım Satım Strateji, Politika ve
Uygulama Usulleri Dokümanı” kapsamında
belirlenmektedir.
Ayrıca, içsel model kullanılarak günlük
olarak RMD hesaplamaları yapılmakta ve
raporlanmaktadır. RMD, tek taraflı %99 güven
aralığı kullanılmak suretiyle günlük olarak
Tarihsel Simülasyon ve Monte Carlo Simülasyonu
kullanılarak hesaplanmaktadır. Bir günlük olarak
hesaplanan RMD, zamanın karekökü kuralından
hareketle on iş gününe ölçeklendirilmektedir.
RMD hesabında kullanılan tarihi gözlem dönemi
bir yıldır.
Model sonuçlarının güvenilirliğini ve
performansını test etmek amacıyla günlük
olarak Geriye Dönük Testler (backtesting)
yapılmaktadır. Ayrıca, Standart Metodu ve içsel
modelleri destekleyici senaryo analizleri ve stres
testleri gerçekleştirilmektedir.
Piyasa Riskinin sınırlandırılmasını teminen
Genel Banka Limiti ve erken uyarı sinyali
doğrultusunda takip edilen RMD Tabanlı Limit
uygulaması günlük olarak izlenmektedir.
Faiz Oranı Riski
Banka’nın bilanço yapısındaki vade uyumsuzluğu
nedeniyle maruz kalabileceği faiz riski “Faiz
Oranı Riski Yönetimi Politika Dokümanı”
kapsamında yönetilmektedir. Bankacılık
Hesaplarından Kaynaklanan Faiz Oranı Riski
Standart Rasyosu’nun aylık olarak hesaplanıp,
BDDK’ya raporlanması dışında rasyonun takip
edilebilmesi ve gereken önlemlerin zamanında
alınabilmesi amacıyla hesaplamalar haftalık
olarak da yapılmaktadır. Ayrıca Yeniden
Fiyatlamaya Kalan Süreye Göre Boşluk Analizleri
ve Faiz Oranı Riski raporlaması yapılmakta,
durasyon sonuçları analiz edilmektedir. Tüm
analizler Yönetim Kurulu, Denetim Komitesi ve
Banka Üst Yönetimi’ne raporlanmaktadır.
Ayrıca vade dilimleri bazında limit
belirlenmesine yönelik çalışmalara başlanmıştır.
Likidite Riski
Banka’nın Likidite Riski “Likidite Riski
Yönetimi Politika Dokümanı” kapsamında
yönetilmektedir. Likidite Riski yönetiminde
temel yaklaşım, sürekli olarak gün içi likidite
riskinin takip edilmesidir. Bu amaçla, hem
TL hem de yabancı para giriş çıkışları her an
kontrol altında tutulmaya çalışılmakta, uzun
vadeli nakit akış tabloları oluşturulmakta, geçmiş
deneyimlere ve beklentilere dayalı senaryo
analizleri ve ani krizlere dayanıklılığı ölçmek
amacıyla stres testleri yapılmaktadır. Bunların
yanı sıra, düzenleyici kurumların likiditeye
ilişkin düzenlemelerine de uyulmakta ve
izlenmektedir. 2015 yılında likidite risk iştahının
belirlenmesi yönünde çalışmalar da yapılmıştır.
Operasyonel Risk
Operasyonel Risk, yetersiz veya başarısız
iç süreçler, insanlar ve sistemlerden ya da
harici olaylardan kaynaklanan ve Yasal Riski
de kapsayan zarar etme olasılığını ifade
etmektedir. Banka’nın maruz kaldığı tüm önemli
risklerin, kategoriler itibarıyla kapsamlı olarak
belirlenmesi, tanımlanması amacıyla oluşturulan
ve risklere ilişkin örnekleri içeren ortak bir
sözlük olan “Operasyonel Risk Çerçevesi” ile
“Operasyonel Risk Yönetimi Politika Dokümanı”
kapsamında Operasyonel Risklerin yönetimine
ilişkin çalışmalar sürdürülmektedir. Operasyonel
Risklerin denetimi, Teftiş Kurulu Başkanlığı
ve İç Kontrol Başkanlığı’nca yapılmaktadır.
Operasyonel Risk yönetimi kapsamında,
gelişmiş ölçüm yaklaşımlarının uygulanmasına
da imkân verecek olan, operasyonel risk kayıp
ve potansiyel risk verileri toplanmaktadır.
Operasyonel kayıp verileri analiz edilerek risk
faktörlerinin tespitine çalışılmakta ve İç Sistemler
Birimleri ile Banka yönetim kademelerinin
dikkatine sunulmaktadır.
Kurumsal risk yönetimi ilkeleri çerçevesinde
yürütülmekte olan proje kapsamında
operasyonel risk kayıp ve tahsilat verileri ile
Etki Analizi çalışmalarının bütünleşik altyapıya
aktarım çalışmalarına başlanmıştır.
Operasyonel Risk verilerinin konsolide bazda
değerlendirilmesi çalışmaları devam etmektedir.
İş süreçlerinin analiz edilerek etkin olmayan,
yetersiz kontrollerin belirlenmesi ve gerekli
önlemlerin alınması suretiyle operasyonel
risklerin kontrol altına alınmasını sağlamak
amacıyla Genel Müdürlük birimlerini kapsayan
“Etki Analizi” çalışmaları, iş süreçleri üzerinden
yeniden yapılmış olup, bulgu takip çalışmaları ile
değişen veya yeni ortaya çıkan süreçlerin Etki
Analizi kapsamında değerlendirilmesi çalışmaları
sürekli devam etmektedir.
Yeni ürünlere ilişkin risk değerlendirmeleri,
“Yeni Ürün Geliştirme Yönetmeliği” kapsamında
yapılmaktadır.
Ayrıca “Destek Hizmetleri Alımı Uygulama
Usulleri ve Risk Yönetimi Programı” kapsamında
destek hizmeti alımlarına ilişkin risk
değerlendirmeleri de yapılmaktadır.
Operasyonel Risk Yönetimi Politika Dokümanı,
yeni gelişmeler ve ortaya çıkan ihtiyaçlar
kapsamında 2015 yılı içinde güncellenmiş,
Yeni Ürün Geliştirme Yönetmeliği ve Destek
Hizmetleri Alımı Uygulama Usulleri ve Risk
Yönetimi Programı gözden geçirilmiştir.
“Operasyonel Riske Esas Tutar” solo ve konsolide
bazda “Bankaların Sermaye Yeterliliğinin
Ölçülmesine ve Değerlendirilmesine İlişkin
Yönetmelik” hükümleri çerçevesinde Temel
Gösterge Yaklaşımı ile hesaplanmakta olup,
Banka Üst Yönetimi’ne ve BDDK’ya yıllık olarak
raporlanmaktadır. Banka’nın nihai hedefi,
Operasyonel Risk ölçümünde ileri ölçüm
yaklaşımının kullanılmasıdır. Operasyonel Riskin
İleri Ölçüm Yaklaşımı ile hesaplanabilmesine
yönelik olarak ilgili mevzuat çerçevesinde
çalışmalar devam etmektedir.
Kredi Riski
Karşı tarafın yapılan sözleşme gerekliliklerine
uygun olarak yükümlülüklerini kısmen ya da
tamamen yerine getirmemesi halinde Kredi
Riski’ne maruz kalınmaktadır. Banka’nın
Kredi Riski tanımı, Bankacılık Kanunu’nun
kredi tanımını da esas alarak tüm ürün ve
faaliyetlerdeki Kredi Riskini içermektedir.
RİSK TÜRLERİ İTİBARIYLA UYGULANAN
RİSK YÖNETİM POLİTİKALARI