SUNUŞ
28
DÜNYADA VE
TÜRKIYE’DE 2014
TÜRKİYE EKONOMİSİ
TÜRKIYE EKONOMISI 2014 YILININ ÜÇÜNCÜ
ÇEYREĞINDE %1,7 ORANINDA BÜYÜMÜŞTÜR
Türkiye’nin Gayri Safi Yurt İçi Hasılası (GSYH) 2014’ün
üçüncü çeyreğinde 2013 yılının aynı çeyreğine göre sabit
fiyatlarla %1,7 büyümüştür. Yılın ilk çeyreğinde %4,8,
ikinci çeyreğinde ise %2,2 oranında büyüme kaydeden
Türkiye ekonomisi, 2014’ün ilk dokuz aylık döneminde
2013’ün aynı dönemine göre reel olarak %2,8 büyüyerek,
2013’ün aynı döneminde %4,0 olarak gerçekleşen
büyüme oranının altında bir büyüme kaydetmiştir. Cari
fiyatlarla GSYH ise ilk dokuz ayda bir önceki yılın aynı
dönemine göre %11,9 artmıştır. GSYH verileri Türkiye
ekonomisinin 2014 yılının üçüncü çeyreğinde beklenenden
düşük bir performans sergilediğini ortaya koymuştur.
Mevsim ve takvim etkilerinden arındırılmış GSYH verilerine
göre ise büyüme oranı üçüncü çeyrekte ikinci çeyreğe göre
artmakla birlikte beklentilerin altında gerçekleşmiştir.
2013 yılında bir önceki yıla göre %5,3 büyüyen ve GSYH
büyüme oranına 3,7 puan katkıda bulunan hanehalkı
tüketim harcamaları, 2014 yılının ilk üç çeyreğinde bir
önceki yılın aynı dönemine göre %1,9 artarak GSYH
büyümesine 1,3 puan katkı sağlamıştır. Bu dönemde
GSYH’nin %72,4’ünü oluşturan hanehalkı tüketimi üçüncü
çeyrekte bir önceki çeyreğe göre artış eğilimi kazansa
da beklenenden zayıf bir görünüm sergilemiştir. 2014’ün
ilk dokuz ayında büyümeye en yüksek katkı 2,5 puan ile
net ihracattan gelmiştir. Euro Bölgesi ekonomisindeki
zayıflıkların yıl ortasına doğru tekrar öne çıkmasına
rağmen, TL’de 2013 yılına göre yaşanan yükseliş ihracatı
olumlu etkilerken, ithalatın azalmasında belirleyici
olmuştur.
2014’ün ilk üç çeyreği itibarıyla kamunun tüketim
harcamaları bir önceki yılın aynı dönemine göre %6,0
artmış ve GSYH içindeki %10,7 payı ile büyüme oranına
0,6 puan katkıda bulunmuştur. Kamunun yatırım
harcamaları 2014’ün ilk dokuz aylık döneminde 2013
yılının aynı dönemine göre %0,7 yavaşlarken, özel sektör
yatırımları %1,7 azalmıştır. Yatırım harcamaları toplamda
GSYH büyümesine 0,4 puan negatif katkı sağlamıştır.
Özel sektör yatırımlarında ilk iki çeyrekte yaşanan
yavaşlamanın üçüncü çeyrekte ortadan kalkması 2014’ün
son çeyreğinden itibaren özel sektör dinamizminin
artabileceğine işaret etmektedir.
Hizmet sektörü 2014 yılının ilk dokuz ayılık döneminde
GSYH içinde %58,6 paya sahip olurken, 2013’ün aynı
dönemine göre %3,3 büyüme kaydetmiştir. Hizmet
sektörünün ilk üç çeyrekteki büyüme performansı
böylece 2013’ün aynı dönemindeki %4,1 oranının
altında gerçekleşmiştir. GSYH içinde %24,3 oranı
ile ikinci en yüksek paya sahip sektör olan imalat
sanayi %3,5 büyüyerek 2013 yılının aynı döneminin
üzerinde performans göstermiştir. 2014 yılının önemli
gelişmelerinden biri tarım sektöründe hissedilen kuraklığın
olumsuz etkisidir. Sektörün GSYH içindeki payı 2014 yılının
ilk üç çeyreğinde %8,9 olurken, %3 oranında küçülerek
GSYH büyüme oranını ortalama 0,3 puan olumsuz
etkilemiştir.
Genel olarak bakıldığında reel GSYH verileri, 2014 yılının
ilk çeyreğinde 2012 ve 2013 yıllarına göre artan büyüme
performansının yılın ikinci ve üçüncü çeyrek dönemlerinde
giderek azaldığını ortaya koymuştur. İlk çeyreğin seçim
dönemi olması büyüme performansının artmasında etkili
olmuştur. Sonraki dönemlerde Rusya ile Ukrayna arasında
yaşanan gerginlikler ve Orta Doğu’da yaşanan karışıklıklar
dolayısıyla artan jeopolitik risklerin yarattığı belirsizlik
yatırım harcamalarını ve stokları olumsuz etkilemiştir.
BDDK tarafından bireysel kredilerin artışını yavaşlatarak
hanehalkı tasarruflarını artırmak amacıyla getirilen
düzenlemelerin Şubat 2014’te yürürlüğe girmesinin
ikinci çeyrekten itibaren tüketimi sınırlayıcı etkileri ortaya
çıkmaya başlamıştır. 2014 yılında yaklaşık 15 yılın en sert
kuraklığının yaşanması tarım sektöründe üretimin 2009
yılının ilk çeyreğinden bu yana ilk kez daralmasına neden
olmuştur. Önümüzdeki yıl tarım sektöründe kuraklığın
ortadan kalkması ve meydana gelecek baz etkisiyle yüksek
büyüme oranları gerçekleşebilecektir.
Cari fiyatlarla GSYH ise ilk dokuz ayda bir önceki yılın aynı
dönemine göre %11,9 artmıştır.
TL’de yaşanan
yükseliş ihracatı olumlu
etkilerken, ithalatın
azalmasında belirleyici
olmuştur.




