Background Image
Table of Contents Table of Contents
Previous Page  34 / 328 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 34 / 328 Next Page
Page Background

SUNUŞ

34

DÜNYADA VE

TÜRKIYE’DE 2014

BANKACILIK SEKTÖRÜ

BANKACILIK SEKTÖRÜNÜN KREDI BÜYÜMESI 2014

YILINDA YAVAŞLAMIŞTIR

Türk bankacılık sektörünün aktif büyüklüğü 2014 yılının

Aralık ayında bir önceki yılın aynı ayına göre %15,1 oranında

artarak 1.994 milyar TL’ye yükselmiştir. Böylece sektörün

aktif büyüklüğünün GSYH’ye oranı %117 seviyesinde

gerçekleşmiştir. 2014 yılında da sektörün aktif büyümesinde

krediler belirleyici olmuş ve yıl içinde kredilerin toplam

aktifler içindeki payı %61,9 ile tarihi yüksek seviyesine

çıkmıştır. Cari açığın düşürülmesi için bireysel tasarrufların

artırılmasına yönelik politika yapıcılar tarafından alınan

önlemlerin etkisi 2014 yılında krediler üzerinde oldukça

belirleyici olmuştur. 2013 yılındaki önlemlere ek olarak 2014

yılının Şubat ayında yürürlüğe giren bireysel kredi kartlarında

taksit sayısını sınırlayan düzenlemenin etkisiyle bireysel

kredi kartlarının dolayısıyla bireysel kredilerin yıllık artış

hızında belirgin bir yavaşlama yaşanmıştır. 2013 yılsonunda

bireysel kredilerin yıllık artış hızı %24,8 seviyesindeyken

2014 yılsonunda söz konusu oran %7,3’e gerilemiştir.

Böylece kredilerin yıllık artış hızı da 2013 yılsonu seviyesi

olan %31,8’den 2014 yılsonunda %18,5’e gerilemiştir. Kredi

büyüklüğü ise 2014 yılı Aralık ayı itibarıyla 1.241 milyar

TL’ye ulaşmıştır. 2014 yılının ikinci yarısında tahsili gecikmiş

alacakların (TGA) yıllık artış hızında da düzenli bir yükseliş

yaşanmış, bunun sonucunda kredilerin takibe dönüşüm

oranı da yükselmiştir. 2013 yılsonunda %2,75 seviyesinde

gerçekleşen kredilerin takibe dönüşüm oranı 2014 yılsonunda

%2,85 seviyesine yükselmiştir.

2014 yılında kredilerin aktifler içindeki payı yükselirken

menkul değerler portföyünün (MDP) aktifler içindeki payında

ise düşüş yaşanmıştır. MDP’nin aktifler içindeki payı 2013

yılsonundaki %16,55 seviyesinden 2014 yılsonunda %15,2

seviyesine gerilemiştir. 2014 yılının ilk yedi ayında faiz

oranlarındaki artışın da etkisiyle MDP’nin yıllık artış hızında

genel olarak düşüş yaşanmıştır. Temmuz ayında %2,2’ye

kadar gerileyen MDP’nin yıllık artış hızı, Temmuz ayında

TCMB’nin faiz indirimine gitmesinin de etkisiyle Ağustos

ayından itibaren tekrar yükselmeye başlamış ve 2014

yılsonunda %5,4 seviyesinde gerçekleşmiştir. Böylece MDP

2014 yılsonunda bir önceki yılın aynı dönemine göre %5,4

oranında artarak 302,3 milyar TL’ye ulaşmıştır.

Mevduatın bankacılık sektörünün fon kaynakları içindeki

payı 2014 yılında da 2013 yılına benzer şekilde azalmıştır.

Mevduatın pasifler içindeki payı 2013 yılsonunda %54,6

seviyesindeyken, 2014 yılının Ekim ayında %52,8’e

gerilemiştir.

%15,1

Türk bankacılık

sektörünün aktif

büyüklüğü %15,1

oranında artarak

1.994 milyar TL’ye

yükselmiştir.

MEVDUATIN PASIFLER IÇINDEKI PAYI 2014 YILINDA DA

AZALMIŞTIR

Mevduatın bankacılık sektörünün fon kaynakları içindeki

payı 2014 yılında da 2013 yılına benzer şekilde azalmıştır.

Mevduatın pasifler içindeki payı 2013 yılsonunda %54,6

seviyesindeyken, 2014 yılsonunda %52,8’e gerilemiştir.

Ayrıca 2014 yılında mevduatın yıllık artış hızında da belirgin

bir düşüş yaşanmıştır. 2013 yılında yıllık bazda %22,5

oranında artış gösteren mevduatın yıllık artış hızı 2014 yılında

%11,3’e gerilemiştir. TCMB’nin Ocak ayında faiz oranlarında

sert bir artışa gitmesinin ardından, yılın ilk çeyreğinde

mevduat faiz oranları da yükselmiştir. Ancak faiz oranlarında

ikinci çeyrekten itibaren yaşanan düşüşle birlikte, mevduatın

yıllık artış hızı da yavaşlamaya başlamıştır. 2014 yılında da

mevduat kısa vadede yoğunlaşmış ve 1-3 ay arası vadeli

mevduatın pasifler içindeki payı 2013 yılsonundaki %53’ten

2014 yılsonunda %53,7’ye yükselmiştir.

2013 yılında TCMB’nin zorunlu karşılık uygulamaları ve

özellikle yılın ikinci yarısında mevduat faiz oranlarında

görülen yükselişle birlikte mevduat maliyetinin yükselmesi

sonucu sektör, mevduat dışı kaynaklara (MDK) yönelmişti.

2014 yılında da bu yönelim genel olarak sürmüş, yıl boyunca

mevduat dışı kaynaklar mevduattan daha hızlı bir artış

göstermiştir. Böylece MDK’nın pasifler içindeki payı da artmış

ve yılsonunda %35,6’ya ulaşmıştır. Özkaynakların yıllık artış

hızında 2014 yılı genelinde yukarı yönlü bir hareket yaşanmış

ve söz konusu oran Aralık ayında %19,8 ile 2013 yılının

Mayıs ayından sonraki en yüksek seviyede gerçekleşmiştir.

2014 YILINDA DÖNEM NET KÂRI BIR ÖNCEKI YILA GÖRE

DEĞIŞMEMIŞTIR

Dönem net kârı, 2014 yılı boyunca yıllık bazda azalış

göstermiştir. Ocak ayı kâr rakamı, bir önceki yılın aynı ayına

göre %43,9 daha düşük gerçekleşmiştir. Yıl içinde kârlılıktaki

azalış yavaşlamış ve böylece 2014 yılsonunda dönem net

kârı bir önceki yıla göre değişmeyerek 24,66 milyar TL

gerçekleşmiştir. Kârlılıktaki azalışın yavaşlamasında net faiz

gelirlerinin artması etkili olmuştur. Net faiz gelirleri 2014

yılının Aralık ayında yıllık bazda %14,4 artarak 65,6 milyar

TL gerçekleşmiştir. 2013 yılına göre kârlılık rasyolarında da

düşüş yaşanmıştır. 2013 yılsonunda %1,42 olan aktif kârlılığı

2014 yılsonunda %1,24’e, %12,73 seviyesinde gerçekleşen

özkaynak kârlılığı ise %10,63’e gerilemiştir.

2012 yılının Temmuz ayında yürürlüğe giren Basel II

kurallarının ardından bankaların sahip oldukları varlıkların

risk ağırlıklarının değişmesi 2013 yılında sermaye yeterlilik

rasyosunda düşüşe neden olmuştu. 2014 yılında ise sektörün

sermaye yeterlilik rasyosu yeniden yükselmiştir. Böylelikle

2013 yılsonunda %15,28 seviyesinde gerçekleşen rasyo,

2014 yılsonunda %16,3 seviyesinde gerçekleşmiştir.

2015 yılında Türkiye ekonomisinin büyümesinde iç talebin

katkısının artması beklenmektedir. İç talepteki artış sonucu

kredilerin yıllık artış hızında da 2015 yılında bir yükseliş

yaşanacağı, ayrıca bireysel kredilerin yıllık artış hızındaki

toparlanmanın ticari kredilere göre daha hızlı gerçekleşeceği

öngörülmektedir. Sektör güçlü yapısı sayesinde 2015 yılında

yurt dışından kaynak temininde zorlanmayacaktır. Bununla

birlikte FED’in varlık alımlarını sonlandırmış olması ve 2015

yılında faiz artırımına başlayacak olması, sektörün yurt dışı

kaynak temininin maliyetini artırabilecektir.