VakıfBank 2015 Faaliyet Raporu - page 29

29
BÖLÜM I: SUNUŞ
canlandırmaya hem de son dönemde hız
kazanan sermaye çıkışlarını dengelemeye
çalışmıştır. Öte yandan, yuan para biriminin
IMF tarafından yaratılmış olan uluslararası
rezerv varlığı olarak tanımlanan SDR (Special
Drawing Rights) sepetine girilmesi ile ilgili kasım
2015’te yapılan görüşmeler olumlu geçmiş ve
yuanın beşinci para birimi olarak 2016 yılı ocak
ayından itibaren SDR sepetine eklenmesine
karar verilmiştir. Son olarak Çin Merkez Bankası
ekonomiyi desteklemek için 2014 yılından bu
yana altı kez faiz indirimine gitmiştir. Bir yıl
vadeli borç verme faiz oranı %4,35’e, bir yıl
vadeli mevduat faiz oranı %1,5’e indirilmiştir.
Bununla birlikte son faiz indiriminin yapıldığı
2015 yılı ekim ayında zorunlu karşılık oranlarında
da 50 baz puanlık indirime gidilme kararı
alınmıştır.
DÜNYA EKONOMILERI DEFLASYONLA
MÜCADELEYE DEVAM ETMEKTEDIR
Gelişmiş ve gelişmekte olan ülke ekonomileri
2015 yılında da deflasyon sorunuyla mücadele
etmeye devam etmiştir. Genişleyici para
politikası uygulayan diğer ülkelerden farklı olarak
2014 yılında çıkış stratejisine başlayan ABD
ekonomisinde 2015 yılında %0,7’lik enflasyon
oranı Fed’in hedef seviye olarak belirttiği
%2’lik enflasyon seviyesinin altında kalmıştır.
2014 yılında %0,2’lik gerileme gösteren Avro
Bölgesi enflasyon oranı 2015 yılını %0,4’lük artış
ile tamamlamıştır. Bölge’ye ilişkin deflasyon
endişelerine rağmen 2014 yılına göre 2015
yılında enflasyon daha olumlu bir görünüm
çizmiştir. Japonya’da da uygulanmaya devam
edilen genişleyici politikalara rağmen düşük
enflasyon oranı ile ilgili endişeler 2015 yılında
da son bulmamıştır. Nitekim Japonya’da 2015
yılı enflasyon oranı %0,2 ile bir önceki yıla göre
çok sert gerileme göstermiştir.
PETROL FIYATLARINDAKI SERT GERILEME
2015 YILINDA DA DEVAM ETTI
2014 yılında sert düşüşler kaydeden petrol fiyatları
2015 yılında da gerilemeye devam etmiştir. Mayıs
ayında en yüksek 66,6 Dolar/varil seviyesinden
işlem gören petrol fiyatları yılın son ayında 36,5
Dolar/varil seviyelerine kadar geriledi. Petrol
fiyatlarındaki düşüşte küresel bazdaki aşırı arz
fazlasının yanı sıra Petrol İhraç Eden Ülkeler
Örgütü’nün (OPEC), özellikle 25 kasımdaki
toplantısında, petrol üretiminde kısıtlamaya
gidilmeyeceği yönündeki kararları etkili olmuştur.
OPEC kararı sonrasında petrol fiyatlarındaki
aşağı yönlü baskının artmasıyla, petrol üretim
maliyetlerinin karşılanamaması ABD’de birçok
petrol kuyu ve kulesinin kapanmasına neden
olmuştur. Petrol fiyatlarındaki düşüş, Türkiye
gibi petrol ithalatçısı ülkelere olumlu yansırken,
Rusya gibi petrol ihracatçısı ülke ekonomilerini ise
olumsuz etkilemektedir. Öte yandan, hem devam
eden OPEC kararının etkileri hem de İran’ın 2016
yılında petrol üretimini kısmayacakları hatta ek
talep gelmesi durumunda üretimi artıracakları
yönündeki açıklamaları arz yönlü endişelerin
devam etmesine neden olmaktadır. Ancak
2016 yılı için küresel ekonomiye ilişkin büyüme
beklentisinin 2015 yılına göre daha olumlu
olması petrol fiyatlarında arz yönlü endişelerle
oluşan aşağı yönlü baskının beklendiği kadar
hissedilmemesine neden olabilecektir. Ayrıca,
OPEC’in petrol fiyatlarındaki düşüşün bu şekilde
devam etmeyeceği ve fiyatlarda bir yıl içinde
düzelmeler olacağı yönündeki açıklamaları
piyasada örgütün önümüzdeki dönemde fiyatlarla
ilgili bir önlem alması beklentisini de artırmıştır.
Böylece 2016 yılında petrol fiyatlarının 35 Dolar/
varil seviyelerinde daha yumuşak bir seyir
izlemesi mümkün olabilir.
Uzun süredir düşük enflasyon ve yüksek işsizlikle
mücadele eden Avrupa’da ise, Avrupa Merkez
Bankası (ECB) ekonomik aktiviteyi desteklemeye
yönelik genişletici para politikasına devam
etmektedir. ECB 2015 yılının mart ayında
aylık 60 milyar Avro tutarında ve 2016 eylüle
kadar devam edecek bir tahvil alım programı
uygulama kararı almıştır. Yıl içinde programın
uzatılabileceği ve faiz oranlarının indirilebileceği
tartışılmış ve ECB aralık ayında yaptığı toplantıda
mevduat faiz oranını 10 baz puan indirerek
-%0,20 seviyesinden -%0,30 seviyesine
düşürmüş, varlık alım programının süresini
eylül 2016’dan mart 2017’ye kadar uzatılmıştır.
Varlık alım miktarları ise 60 milyar Avro’da sabit
bırakılmıştır. Toplantı sonrasında açıklama yapan
ECB Başkanı Mario Draghi enflasyon hedefine
ulaşılıncaya kadar parasal genişlemenin devam
edeceğini ve bölgesel tahvillerle tahvil alım
programının çeşitlendirileceğini ifade etmiştir.
Japonya ekonomisinde ise ekonomiyi
canlandırmaya yönelik genişletici politikalar
uygulanmaya devam edilmektedir. Japonya
Merkez Bankası, genişleyici para politikasını
enflasyon %2 seviyesine ulaşana kadar
uygulamaya devam edeceğini açıklamıştır.
Bununla birlikte Japonya hükümeti ekonominin
canlandırılması ve kamu borcunun azaltılması
amacıyla yüksek vergi geliri öngören 2016 mali
yılı bütçesini onaylamıştır. Japonya Başbakanı
Shinzo Abe ise, deflasyonun üstesinden gelmek
için şirketleri daha yüksek ücret vermeye ve
sermaye harcamalarını yükseltmeye çağırmıştır.
2015 yılında Çin ekonomisinin zayıf performans
göstermesi ekonomiyi canlandırma adına
karar alma mekanizmalarını daha fazla politika
adımı atmaya teşvik etmiştir. Bu bağlamda Çin
Merkez Bankası (PBOC) para birimi renminbi
(yuan)’de devalüasyona giderek hem ihracatı
MERKEZ BANKASI BILANÇO BÜYÜKLÜĞÜ
6.000
4.000
2.000
0
600
400
200
0
11.2007
11.2008
11.2009
11.2010
11.2011
11.2012
11.2013
11.2014
11.2015
Japonya (Trilyon Yen, sağ eksen)
ABD (Milyar Dolar)
Avro Bölgesi (Milyar Avro)
Kaynak: Bloomberg
Kaynak: IMF
2015
2014
3
2
1
0
-1
ABD
Avro Bölgesi
Çin
Japonya
ENFLASYON
(%)
0,5
0,7
0,4
1,5 1,6
2,5
0,2
-0,2
I...,19,20,21,22,23,24,25,26,27,28 30,31,32,33,34,35,36,37,38,39,...IV
Powered by FlippingBook