Background Image
Table of Contents Table of Contents
Previous Page  21 / 328 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 21 / 328 Next Page
Page Background

DEĞERLI PAYDAŞLARIMIZ,

Küresel ekonomi 2014 yılında öngörülerin altında bir büyüme

performansı sergilemiştir. Jeopolitik riskler, ABD Merkez

Bankası’nın (FED) uygulamış olduğu politikalar, ABD ve AB’nin

Rusya’ya uyguladıkları yaptırımlar, Japonya’nın resesyondan

çıkamaması ve Çin ekonomisinin yavaşlama sinyalleri söz

konusu düşük performansın nedenleri olarak sıralanabilir.

ABD ekonomisi 2014 yılı üçüncü çeyreğinde çeyreklik bazda %5

büyüyerek 2003 yılı üçüncü çeyreğinden bu yana görülen en

hızlı büyümesini kaydetmiştir. ABD Merkez Bankası (FED), 2013

yılında aldığı kararları uygulamaya koyarak varlık alım programını

2014 yılı Ekim ayında sonlandırmıştır. Ayrıca FED, 2014 yılı 16-

17 Aralık tarihlerinde gerçekleştirdiği toplantısında ise politika

faiz oranını değiştirmemiş, para politikasındaki normalleşme

sürecinde sabırlı bir tutum sergileyeceğini belirterek ekonomik

verilere göre hareket edeceği vurgusunu yapmıştır.

2014 yılı resesyon, deflasyon riski ve işsizlik gibi birçok sorunla

karşı karşıya olan Euro Bölgesi için çok zorlu bir yıldı. Söz

konusu makroekonomik sorunların yanı sıra, Rusya ve Ukrayna

arasında yaşanan jeopolitik krizin ve Rusya’ya uygulanan

ekonomik yaptırımların da Euro Bölgesi’ne olumsuz yansımaları

oldu. Bu nedenlerden dolayı Avrupa Merkez Bankası (ECB) bu

dönemde de genişleyici para politikasını uygulamaya devam

etmek zorunda kaldı. Enflasyonun ivme kaybetmesi, petrol ve

enerji fiyatlarındaki gerileme, işsizliğin hala yüksek seviyelerde

seyretmesi ve büyüme oranının çok düşük olması gibi sebepler

nedeniyle Avrupa Merkez Bankası ekonomik aktiviteyi

desteklemek amacıyla “Hedefi Uzun Vadeli Refinansman

Operasyonları (TLTRO)” düzenledi. Ayrıca, ECB 2014 yılı Eylül

ayında, politika faiz oranını %0,05 ile tarihi düşük seviyelere

indirirken mevduat faizini -%0,2’ye düşürdü. Ancak bütün

bu çabalara rağmen iç tüketimde canlılık sağlanamamış ve

deflasyon riski devam etmiştir.

2014 yılında Japonya Merkez Bankası (BoJ) de genişleyici para

politikası uygulamaya devam etti. Pozitif büyüme beklentilerinin

aksine, çeyreksel bazda yılın ikinci çeyreğinde %1,7 ve yılın

üçüncü çeyreğinde %0,5 daralan Japon ekonomisi, üst üste iki

çeyrek küçülme yaşayarak teknik olarak resesyona girdi. Ancak

son gelen dördüncü çeyrek büyümesi Japonya’nın resesyondan

çıktığını gösterdi. Japonya ekonomisinin daralmasında;

ihracatın zayıflaması ve Nisan ayında yapılan ilk satış vergisinin

artırılmasının iç tüketimi olumsuz etkilemesi önemli rol

oynamıştır.

Küresel ekonominin büyüme performansını oldukça etkileyen

diğer bir ekonomi olan Çin’de ise ülke merkez bankasının

ekonomik aktivitedeki zayıflamaya önlem olarak 21 Kasım’da

sürpriz bir şekilde faiz oranlarını düşürmesi yıl boyunca

ekonomisine ilişkin tedirginliklerin devam ettiğinin bir göstergesi

olmuştur. Çin’in 2014 yılının üçüncü çeyreğinde %7,3 ile 2009

yılının ilk çeyreğinden bu yana çeyreksel bazda en düşük yıllık

büyümesini kaydetmiş olmasının küresel büyüme üzerinde aşağı

yönlü risk oluşturduğunu düşünüyorum.

Yurt dışındaki bu olumsuzluklara rağmen, ilk dokuz aylık

dönemde Türkiye ekonomisi ise %2,8 oranında büyüme

kaydetti. Büyümeye en yüksek katkıyı ihracat kalemi sağlamıştır.

Euro Bölgesi’nde yaşanan krizle birlikte ihracat üzerinde

aşağı yönlü baskı oluşmaması için alınan yerinde tedbirler ve

uygulanan dış ticaret ortaklarının çeşitlendirilmesi stratejisi

olumlu sonuçlarını bu dönemde de vermeyi sürdürmüştür.

İhracat kaleminde yaşanan artış dış ticaret açığında da belirgin

bir toparlanma yaşanmasını sağlamıştır. Dış ticarette yaşanan

toparlanmanın desteği ile cari açıkta istikrarlı bir şekilde daralma

yaşanmıştır.

Bu dönemde Türk bankacılık sektörünün aktif büyüklüğü 1.994

milyar TL’ye yükselmiştir. Aktifin büyük bir bölümünü fonlayan

mevduatın fon kaynakları içerisindeki payı bu yıl da azalmaya

devam etmiş ve mevduatın pasif içerisindeki payı %52,8

seviyesinde gerçekleşmiştir. Bununla birlikte, mevduat dışı

kaynakların pasifin maliyetini düşürmek ve vadesini uzatmak

adına öneminin giderek arttığı görülmektedir. Önümüzdeki

dönemde de bu trendin devam edeceğini ve sektörün güçlü

yapısını koruyarak yurt dışından kaynak temin etme konusunda

sıkıntı yaşamayacağı kanaatindeyim.

Sektörde bu gelişmeler yaşanırken VakıfBank olarak 2014

yılında bir önceki yıla göre %16,77 oranında artış gösteren aktif

büyüklüğümüzü 158,2 milyar TL’ye çıkararak ülke ekonomisine

olan katkımızı sürdürdük. Yine bu dönemde bireysel kredilerimizi

bir önceki yıla göre %7,75 oranında artırarak 32,9 milyar TL’ye,

ticari kredilerimizi ise %27,65 oranında artırarak 71,5 milyar

TL’ye ulaştırdık.

Aktiflerimizin %57,99’unu fonlayan mevduatımız, mevduat

artışına yönelik sürdürülen etkin stratejiler ve geniş şube ağı

sayesinde 2014 yılında da güçlü yapısını korumuştur. Toplam

mevduatımız 2013 yılına göre %12,54 oranında artarak 91,8

milyar TL’ye ulaşmıştır. Bankamız artan rekabet koşullarında

hızla genişleyen şube ağı, üstün hizmet kalitesi ve yüksek

müşteri memnuniyeti anlayışıyla mevduatın tabana yayılması

ve maliyet odaklı kaynak yönetimi politikalarına 2015 yılında

da devam edecek ve mevduattaki istikrarlı artış eğilimini

koruyacaktır.

Bu dönemde herhangi bir varlık satışı veya aktiften silme

yapılmamasına rağmen takibe aktarımların azalması ve geçen

yıldan yüksek miktarda tahsilat yapılması nedeniyle takibe

dönüşüm oranımız gerilemeye devam etmiştir. Ayrıca Bankamız

aktif kalitesinde sürdürdüğü düzelme ile sektörden olumlu bir

biçimde ayrışmıştır.

2014 yılında gösterdiğimiz yüksek performans ile Banka

olarak kârımızı %10,58 oranında artırarak 1.753 milyon TL’ye

ulaştırmayı başardık. Geçmişe baktığımda birçok ilke imza atmış

büyük bir Banka görmenin verdiği haklı özgüvenle Bankamızın;

vakıf kültüründen aldığı güç, gayretli çalışanlarının emekleri ve

müşterilerinin güveni sayesinde önümüzdeki dönemlerde daha

büyük başarılara imza atacağına inanıyorum.

Bu vesileyle; 2014 yılındaki başarılarımızda pay sahibi

olan müşterilerimize, çalışanlarımıza, hissedarlarımıza,

yatırımcılarımıza ve diğer tüm sosyal paydaşlarımıza Bankamız

adına teşekkürlerimi sunarım.

Saygılarımla,

Ramazan Gündüz

Yönetim Kurulu Başkanı

%4,2

(PAZAR PAYI)

VakıfBank kredi kartı

pazar payı 2014 yılsonu

itibarıyla %4,2 olarak

gerçekleşmiştir.

VAKIFBANK

2014 FAALİYET RAPORU

21