2024 yılında seçim dönemindeki belirsizliklere rağmen ABD ekonomisi tüketici harcamaları öncülüğünde iyi bir performans sergiledi. Böylece ABD ekonomisi 2024 yılında öncü verilere göre %2,8 büyüdü. Ayrıca, ivme kaybeden enerji fiyatları ve sınırlı da olsa enflasyonda yaşanan düşüş eğilimi ABD tarafında iktisadî faaliyeti olumlu etkileyen gelişmeler oldu. Avrupa tarafında öncü göstergeler ekonomik aktivitede zayıf seyrin sürdüğüne işaret etti. Euro Bölgesi ekonomisi 2024 yılının tamamında öncü verilere göre %0,7 büyüdü. İkinci kez seçimi kazanarak ABD’nin 47. Başkanı olan Trump’ın, uluslararası anlaşmalardan çekileceğine yönelik söylemleri ve göreve başladığında uygulamaya geçirmeyi planladığı tarifeler, piyasalarda fiyatlanmaya devam etti. Dolayısıyla, Avrupa ile yapılan ticareti sekteye uğratması muhtemel olan tarifeler uygulamaya geçtiğinde, 2025 yılının Avrupa ekonomisi için daha zor geçmesi bekleniyor. Asya tarafında, özellikle Çin’de talep koşullarında zayıf bir seyir sürerken, yılın çeşitli zamanlarında ekonomik aktiviteyi desteklemek amacıyla kamu otoriteleri tarafından teşvik paketleri açıklandı. Böylece Çin ekonomisi 2024 yılında %5 büyüyerek hedefine ulaşmış oldu. Japonya ekonomisi ise ikinci çeyrekte tahminlerin üzerinde büyüse de üçüncü çeyrekte görece daha yavaş bir büyüme performansı sergiledi. 2024 yılında küresel piyasaların odağında olan ABD’deki seçim süreci, Orta Doğu’daki jeopolitik belirsizlikler ve Çin’de zayıf talep koşulları gibi faktörler, petrol fiyatlarının sınırlı da olsa aşağı yönlü bir seyir izlemesine sebep oldu.
2024 YILI DÜNYA REEL BÜYÜME TAHMİNİ
Gelişmiş ülke ekonomilerinde faiz oranları Japonya hariç aşağı yönlü hareket etti.
Pandemi sonrası gelişen yeni konjonktür ve Rusya-Ukrayna savaşı emtia fiyatları üzerinde yukarı yönlü baskı yarattı. Bunun etkisiyle, başta ABD Merkez Bankası (Fed) olmak üzere gelişmiş ülke merkez bankaları enflasyonu düşürmek ve hedef seviyelere yaklaşmak için sıkı para politikası uygulama kararı aldı. Söz konusu uygulamalar, özellikle enflasyonun %2’lik hedef seviyesine yakınsamasını sağladı. Böylelikle 2024 yılı, gelişmiş ülke merkez bankaları için büyümeye ilişkin durgunluk endişesiyle sıkı para politikasından gevşek para politikasına geçiş yapılan bir yıl oldu.
2024 yılında faiz indirim sürecine başlayan ilk gelişmiş ülke merkez bankası Avrupa Merkez Bankası (ECB) oldu. ECB, Haziran ayında 25 baz puan indirimle faizleri %4,25 seviyesine çekerken yıl sonunu %3,15 faiz seviyesi ile tamamladı. Tıpkı Avrupa gibi Kanada Merkez Bankası da faiz oranlarını Haziran ayında 25 baz puan indirimle %4,75’e çekti ve faizleri yıl sonuna kadar %3,25 seviyesine düşürdü. İngiltere Merkez Bankası (BoE) Ağustos ayında indirime giderek ECB ve Kanada Merkez Bankası’nı takip etti. BoE, yılın ilk indirimini 25 baz puanla yaptı ve faizi %5 seviyesine çekti. BoE’nin tekrar indirime gitmesi ile birlikte politika faiz oranı yılı %4,75 seviyesinden kapattı. Ağustos 2024’te enflasyonun %2’lik hedefe doğru yöneldiğine dair artan güven ortamıyla birlikte Fed Başkanı Jerome Powell, politika düzenlemesi için “zamanın geldiğini” söyleyerek indirime gidileceği sinyali verdi. Ardından, Eylül ayında 50 baz puan indirimle politika faiz oranı üst bandı %5 seviyesine çekildi. Fed, yılın son toplantısında 25 baz puan indirimle politika faiz oranı üst bandını %4,5 seviyesine indirdi.
Gelişmiş ülke merkez bankalarının 2024 yılında uyguladıkları faiz indirim kararlarının aksine Japonya Merkez Bankası (BoJ) 2007 yılından sonra ilk defa Mart 2024’te faiz artırımına gitti. Böylece uzun süredir -%0,1 seviyesinde olan faiz oranı Mart ayında %0,1 seviyesine yükseldi. Ancak, devlet tahvil alımlarının ise azaltılmasına karar verildi.
Pek çok gelişmiş ülke merkez bankasının faiz indirimine gittiği 2024 yılında, gelişmekte olan ülke merkez bankaları genel olarak bu eğilimi takip etse de ayrışanlar da oldu. Buna göre Meksika ve Şili Merkez Bankası 2024 yılında faiz indirimine gitti. Brezilya Merkez Bankası ise yılın başında yapmaya başladığı faiz indirimlerine Kasım ve Aralık aylarında ara vererek, faiz artırımına gitme kararı aldı. Polonya Merkez Bankası %5,75 olan, Hindistan Merkez Bankası ise %6,5 olan faiz oranını 2024 yılı boyunca sabit tuttu.
TÜRKİYE EKONOMİSİ
Türkiye ekonomisinde 2024 yılının ilk çeyreğinden sonra büyüme hızı ivme kaybetti.
İç talebin katkısıyla 2023 yılını %5,1 büyüme oranı ile tamamlayan Türkiye ekonomisi, 2024 yılının ilk çeyreğinde geçen yılın aynı çeyreğine göre %5,4 büyüdü. Yılın ilk çeyreğinde hanehalkı tüketimi büyümede önemli rol oynadı. Yılın ikinci çeyreğinden itibaren ise büyümede yavaşlama yaşandı. TCMB’nin Mart ayından itibaren attığı ilave sıkılaşma adımlarının etkisiyle yurtiçi talebin kısılmasının yılın ikinci çeyreğinde büyüme üzerinde etkisi görüldü. Böylece ikinci çeyrekte Türkiye ekonomisi bir önceki yılın aynı çeyreğine göre %2,4 büyüdü. Enflasyonla mücadele amacıyla TCMB tarafından uygulanan sıkı para politikası kredi hacmini sınırladı ve tüketici harcamalarının düşüşünde etkili oldu. Böylece Türkiye ekonomisi yılın üçüncü çeyreğinde %2,2 büyüdü. 2024 yılının ilk üç çeyreğinde görülen talep dengelenmesinin son çeyrekte yavaşladığı görüldü. Son çeyrekteki büyümede, iç talep etkili olurken; dış talep büyümeye negatif etkide bulundu. Böylece, Türkiye ekonomisi yılın son çeyreğinde yıllık %3 büyüdü. Enflasyonla mücadele amacıyla TCMB’nin sıkı para politikasını sürdürmesinin etkisiyle dezenflasyon süreciyle uyumlu olarak Türkiye ekonomisi 2024 yılının tamamında %3,2 büyümüş oldu. Mayıs 2024’te başlayan enflasyondaki düşüşün 2025 yılında devam etmesi ve TCMB’nin para politikasında gevşemeye gitmesi gibi etkenlerle büyümede toparlanma yaşanması bekleniyor.
Enflasyon 2024 yılını %44,4 seviyesinde sonlandırdı.
2023 yılını %64,77 ile tamamlayan enflasyonda 2024 yılının ilk yarısında yukarı yönlü baskılar devam etti. 2024 yılı Ocak ayında hem mevsim koşullarının etkisiyle taze meyve sebze fiyatlarında yaşanan yükseliş hem de akaryakıt ve alkollü içeceklerde uygulanan otomatik ÖTV zamlarının yanı sıra, köprü ve otoyol gibi ücretlerde yapılan zamların etkisiyle aylık bazda enflasyonda yükseliş hızlandı. Ayrıca asgari ücrete yapılan zammın etkisi de enflasyonda yükseliş olarak görüldü. Hizmet enflasyon etkisinin gecikmeli gelmesi nedeniyle manşet enflasyonda yukarı yönlü baskı oluştu. Tüm bu nedenlerle Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE) 2024 yılı Mayıs ayına kadar kademeli olarak yükseldi ve Mayıs 2024’te %74,45 ile tepe noktasını gördükten sonra yönünü aşağı çevirdi ve TÜFE, 2024 yılını %44,4 seviyesinden tamamladı. Yurtiçi Üretici Fiyat Endeksi (Yİ-ÜFE) ise 2023 yılı Aralık ayını %44,22 ile tamamladıktan sonra Mayıs ayında %57,68 ile tepe noktasını gördü. Mayıs ayından sonra TÜFE’ye benzer şekilde yönünü aşağı çeviren Yİ-ÜFE, 2024 yılını %28,5 seviyesinden sonlandırdı. 2025 yılında ise, 2023 yılının ikinci yarısında başlayan parasal sıkılaştırmanın gecikmeli etkisiyle talepteki yavaşlamanın devam etmesi enflasyondaki düşüşü desteklemeye devam edecektir.
TCMB politika faiz oranını 2024 yılının tamamında 5 puan artırdı.
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), 2024 yılında enflasyonla mücadele ve finansal istikrarı sağlama hedefleri çerçevesinde 2023 yılı Haziran ayında başladığı para politikasına yönelik sıkılaştırmaya devam ederken, çeşitli kararlar da aldı. Politika faiz oranını 2024 yılı Mart ayından bu yana %50 seviyesinde tutan TCMB, 2024 yılının başından Aralık ayına kadar 7.5 puan faiz artırımına gitmiş oldu. Yılın son ayında ise beklentilerin üzerinde faiz indirimi ile politika faiz oranını %47,5’e çekti. TCMB, faiz artırımlarının yanı sıra Haziran’da kaldıraç oranına göre ilave zorunlu karşılık tesisi uygulamasını sonlandırarak makroihtiyatî çerçevede sadeleşme adımlarını sürdürdü. Öte yandan, 22 Temmuz itibarıyla açılan ve yenilenen Kur Korumalı Mevduat (KKM) hesaplarında uygulanacak asgari faiz oranı, politika faiz oranının %80’inden %70’ine düşürülerek bankalarca verilen ek getiriler kaldırıldı. Banka Ağustos ayında likidite fazlasını sterilize etmek amacıyla ek TL depo alım ihalelerine başladı. TCMB, KKM hesaplarındaki azalışı hızlandıracak politika adımlarına Aralık ayında da devam ederek, KKM’nin TL’ye geçişine ve yenilenmesine ilişkin toplam hedefin %70’ten %60’a indirilmesine karar verdi. Ayrıca, KKM hesapları için belirlenen asgari faiz oranı politika faizinin %70’inden %50’sine düşürülürken; KKM için tesis edilmesi gereken zorunlu karşılıklara faiz veya telafi ödemesi uygulaması yeni açılan ve yenilenecek olan KKM hesapları için kaldırıldı.
2024 yılında enerji ve altın ithalatındaki gerileme, cari açığın daralmasında etkili oldu.
2023 yılını 40,4 milyar dolar ile bitiren yıllık cari işlemler açığı 2024 yılında belirgin bir şekilde daraldı. Haziran ayından Ekim ayına kadar aylık olarak cari fazla gerçekleşmesi sebebiyle Ocak-Kasım 2024 toplamında cari işlemler açığı 5,6 milyar dolara geriledi. Söz konusu daralmada etkili olan en önemli faktör, özellikle altın ithalatındaki gerileme oldu. Altın ithalatına geçen yıl getirilen kısıtlamaların devam etmesi cari açığın daralmasına önemli katkıda bulundu. Bununla birlikte, geçen yılki kadar olmasa da enerji ithalatındaki daralma da dış ticaret kanalıyla cari açığın gerilemesinde etkili olan bir diğer kalem oldu. Diğer yandan cari açığın finansmanında TCMB’nin sıkılaştırıcı para politikasını uygulamasıyla birlikte enflasyon ve kurların daha sürdürülebilir duruma gelmesiyle yurt içine geçen yıldan farklı olarak yabancıların sermaye girişlerinde ve TCMB nezdinde tutulan rezervlerde kayda değer fark oldu. Tüm bu gelişmeler ışığında, 12 aylık kümülatif toplamda cari işlemler açığının OVP beklentisi olan 22 milyar dolar seviyesinin altında kapanması beklenirken, 2021 yıl sonu seviyelerine gerilemesi muhtemel görünüyor.
Bütçe açığında tasarruf paketinin ardından yılın ikinci çeyreğinden itibaren düşüş görüldü.
Merkezî yönetim bütçesinde 2024 yılında geçen yıla kıyasla bir miktar daralma yaşandı. 2024 yılı süresince bütçe gelirlerinin bütçe giderlerini karşılama konusunda yetersiz kalması nedeniyle bütçe açığında yükseliş yaşandı. Artış seyrinde olan harcamalar, finansal disiplini sağlama amacını zorlaştırdı. Hem faiz giderlerinde geçmişe kıyasla görülen yükseliş hem de ekonomik dalgalanmalar nedeniyle bütçe açığı büyüme seyrini sürdürdü. Geçen yıl deprem nedeniyle ertelenen vergi tahsilatlarının yarattığı baz etkisiyle gelir kalemlerinde özellikle ilk çeyrekte artış yaşandı. 2023 yılında deprem kaynaklı harcamalardan gelen baz etkisiyle giderlerin artış hızı ise toplamda yükselirken; yıl içinde deprem bölgesine yönelik devam eden harcamaların etkisiyle giderlerde artış sürdü. Bunun yanı sıra, TCMB tarafından uygulanan sıkı para politikasının etkisiyle Hazine’nin borçlanma maliyetinin artarak devam etmesi de faiz giderleri üzerinde baskı yarattı. İlk çeyrekte gelirlerdeki artışa karşın bütçe dengesi özellikle faiz giderlerindeki yükselişin etkisiyle rekor düzeyde açık verdi. Mayıs ayında açıklanan “Kamuda Tasarruf ve Verimlilik Paketi” ile deprem ve zorunlu harcamalar dışında bütçede harcama disiplininin amaçlanması sonucu bütçe giderlerinde düşüş görülmeye başlandı. Ancak, faiz giderlerindeki hızlı yükselişin sürmesi nedeniyle bütçe dengesi Temmuz ayına kadar rekor açık vermeyi sürdürdü. Temmuz ve Ağustos aylarında, vergi gelirlerindeki ılımlı artışa karşın vergi dışı gelirlerde görülen güçlü artış, bütçe açığındaki azalmada belirleyici oldu. Eylül ve Ekim aylarında hem vergi gelirlerinde hem de vergi dışı gelirlerdeki yükselişe karşın faiz giderlerinin güçlü artışını koruması sebebiyle açık verilmeye devam etti. Yılın sonuna yaklaşırken, özellikle Kasım aylarında fazla verilmesine rağmen 2024 yılının söz konusu ayında sınırlı da olsa açık verildi. Aralık ayında ise geçen yıla benzer şekilde, 2024 yılında da harcamaların yılın son ayına ertelenmesi sonucu 829,2 milyar TL açık verildi. Böylece bütçe dengesi 2024 yılında 2 trilyon 106,1 milyar TL açık verdi ve bütçe açığı hedefinin %79,4’lük kısmı gerçekleşmiş oldu. 2024’te bütçe açığının gayrisafi yurt içi hasılaya oranının OVP verileri üzerinden hesaplandığında %4,8 olarak açıklanacağı öngörülüyor. 2025 yılı için OVP’de bütçe açığı/GSYH’nin %3,1 seviyesinde gerçekleşeceği tahmin edilmektedir.
Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşları Türkiye’nin kredi notu ve görünümünde değişikliğe gitti.
| Kuruluş | Not | Son Gözden Geçirme Tarihi | Görünüm | Eski Karar |
| S&P | BB- | 1 Kasım 2024 | Durağan | B+/Pozitif |
| Fitch | BB- | 6 Eylül 2024 | Durağan | B+/Pozitif |
| Moody's | B1 | 19 Temmuz 2024 | Pozitif | B3/Pozitif |
Fitch, Türkiye’nin uzun vadeli döviz cinsinden kredi notunu 1 kademe yükselterek “B+”dan “BB-”ye yükseltti, not görünümünü ise “durağan” olarak belirledi. Raporda azalan dolarizasyon ve döviz talebi, sermaye girişleri gibi etkilerden söz edildi. Raporda, TCMB’nin politika faizini %50’ye yükselttiği belirtilerek parasal sıkılaşmanın TL’de reel değerlenmeye neden olduğu, bunun da hükümetin dezenflasyon stratejisi için önemli olduğu vurgulandı.
S&P, Türkiye’nin kredi notunu bir kademe artırarak B+’dan BB-‘ye yükseltti; görünüm ‘pozitif’ten ‘durağan’a çekildi. S&P, böylece bu yıl ikinci kez not artırımına gitti. Açıklamada, TCMB’nin sıkı duruşunun Türk yetkililerin lirayı istikrara kavuşturmasını, enflasyonu düşürmesini, rezervleri yeniden inşa etmesini ve finansal sistemde dolarizasyonun azalmasını sağladığı belirtildi. Türkiye’nin, dünyanın geri kalanıyla arasındaki tasarruf açığının daraldığı belirtilen açıklamada, bu durumun, cari açık/GSYH oranında 2022’den bu yana kaydedilen yaklaşık 4 puanlık düşüşte görüldüğü ifade edildi.
Moody’s, Türkiye’nin kredi notunu 2 kademe yükselterek “B3”ten “B1”e çekti; kredi notu görünümünü “pozitif” olarak korudu. Kredi notunun yükseltilmesinin temel nedeni olarak yönetişimdeki iyileşmeler ve özellikle ortodoks para politikasına kararlı ve ‘giderek daha iyi yerleşen geri dönüş’ gösterildi.
BANKACILIK SEKTÖRÜ
Bankacılık sektörünün net kârı 2024 yılında 659 milyar TL oldu.
2023 yılının ikinci yarısında başlayan para politikasındaki hızlı sıkılaşma 2024 yılında da devam etti ve kredi faizlerine yükseliş olarak yansımayı sürdürdü. Dolayısıyla, kredilerin yıllık artış hızındaki düşüş devam etti. Böylece, 2023 yıl sonunda %54,04 olan kredilerin yıllık artış hızı 2024 yıl sonunda %37,5’e geriledi. Öte yandan, TCMB’nin Mayıs ayında aldığı MDP uygulamasının tamamen kaldırılması kararının etkisiyle menkul değerler portföyünün (MDP) yıllık artış hızı yavaşladı. 2023 yıl sonunda %67,4 olan MDP’nin yıllık artış hızı 2024 yıl sonunda %31,6’ya geriledi. Böylece aktiflerin yıllık artış hızı 2023 yıl sonundaki %64,1’den 2024 yıl sonunda %38,7’ye geriledi.
Bankaların önemli fon kaynaklarından olan mevduat, 2023 yıl sonundaki %67,6’dan yıl sonunda %27,3’e sert bir şekilde geriledi. Söz konusu azalışta, YP mevduatın yıllık artış hızındaki yavaşlama belirleyici oldu. TP mevduatın azalışında ise baz etkisinin yanı sıra özellikle para piyasası fonlarına yöneliş etkili oldu. 2024 yılında mevduat dışı kaynaklardaki (MDK) artışın ise dalgalandığı görülüyor. Yılın ilk çeyreğinde mevduat faizlerindeki hızlı yükseliş, bankaları alternatif kaynaklara yöneltti. Özellikle uygulanan ekonomi programının olumlu katkısıyla yurt dışı borçlanma piyasalarına erişimin kolaylaşması sayesinde MDK artışı, ilk çeyrekte %88,8 ile tarihî yüksek seviyelere çıktı. Ardından, 2024 yılını %65,8 ile tamamladı.
2023 yılında bir önceki yıl yaşanan sert yükselişin ardından kârın yıllık artış hızında yaşanan belirgin gerilemenin, 2024 yılında da artarak devam ettiği görülüyor. Böylece 2023 yılında %43,8 oranında artan sektörün dönem net kârı 2024 yılında %6,2 arttı. 2023 yıl sonunda %19,06 gerçekleşen sermaye yeterliliği rasyosu ise 2024 yılında %19,69 gerçekleşti.