Değerli Hissedarlarımız,

2022 yılında, Rusya-Ukrayna savaşının sonucu artan coğrafi ve ekonomik risklerin etkisiyle emtia ve enerji fiyatlarında yükseliş yaşandı. Tedarik zincirinde yaşanan aksaklıklar ve fiyat artışlarının bir sonucu olarak küresel ekonomide enflasyon arttı ve büyüme rakamları olumsuz etkilendi. Enflasyon etkisinin kontrol altına alınabilmesi için merkez bankalarının uyguladığı sıkı para politikalarının bir sonucu olarak küresel ekonomik aktiviteler yavaşladı. Bu dönemde ABD Merkez Bankası (FED) piyasa beklentileri doğrultusunda faiz artış hızında yavaşlamaya gitse de politika faiz oranı 2007’den bu yana en yüksek seviyesini gördü. Ayrıca enflasyon hedefinde bir değişlik yapmayarak faiz artırımlarına ilerleyen dönemde de devam edileceğini belirtti. Yine de, finansal koşulların gereksiz gevşemesinin fiyat istikrarını sağlama çabalarına zarar verebileceğini de ifade etti. Aynı zamanda, Avrupa Merkez Bankası da (ECB) enflasyon endişesiyle 2022 yılında faiz artırımına başlayarak sıkılaştırıcı para politikasına geçse de senenin sonuna doğru faiz artış hızını yavaşlatan merkez bankaları arasında yer aldı. Fakat 2023 yılında da faiz artırımının devam etmesi ve parasal sıkılaşmanın sürmesi bekleniyor. Tüm bu gelişmeler ışığında 2022 yılında öncül verilere göre ABD ekonomisi %2,1, Euro Bölgesi ise %3,5 oranında büyüdü. Japonya Merkez Bankası (BoJ) ise diğer gelişmiş ülke merkez bankalarının sıkılaştırıcı politikalarının aksine 10 yıl vadeli tahvil getiri hedef bandını genişleterek para politikasına daha fazla esneklik kazandırmayı hedefledi.

2022 yılında Türkiye ekonomisi değişen piyasa koşulları ve azalan dış talebe karşın artan iç talep sayesinde güçlü büyümesini sürdürdü. Büyümeyi artıran harcama bileşeni hane halkının tüketimi oldu. Bu bilgiler ışığında, açıklanan öncül verilere göre Türkiye ekonomisinin büyümesi bir miktar yavaşlayacak olsa da yılı %5’lik bir büyüme ile kapatacağı bekleniyor.

Türk bankacılık sektörü ise her zaman olduğu gibi bu dönemde de faaliyetlerine hız kesmeden devam etti. Gerek teknolojik gelişmelere ayak uydurması gerekse yapılan regülasyonlara hızla cevap vermesiyle ülke ekonomisine sağladığı desteği kesintisiz sürdürdü. Sektörün toplam varlık büyüklüğü 2022 yılında %55,7 oranında artarak 14.344 milyar TL seviyesine ulaştı. Nakdi ve gayrinakdi krediler aracılığıyla Türkiye ekonomisine sağladığı destek 10.226 milyar TL oldu. Bu dönemde sektörün öz kaynakları %97,1 oranında artarak 1.407 milyar TL seviyesine yükseldi. Sektörün sermaye yeterlilik rasyosu da 2022 yılında %19,5 olarak gerçekleşti.

2022 yılında da VakıfBank ülke ekonomisine olan desteğini sürdürerek müşterilerinin yanında olmaya devam etti. Bankamız, varlıklarını %66,9 oranında artırarak 1.681 milyar TL’ye çıkardı. Bu dönemde varlık büyümesine en önemli katkıyı yine krediler sağladı. Canlı kredilerimiz %62,7 oranında artarak 933 milyar TL’ye ulaştı. Ticari krediler %68,2 oranında artarak 755 milyar TL’ye, bireysel krediler ise %42,9 oranında artarak 178 milyar TL’ye ulaştı.

Toplam mevduatını %90,8 oranında artırarak 1.128 milyar TL’ye çıkaran Bankamız, vadesiz mevduatını %76,6, vadeli mevduatını ise %95,5 oranında artırdı. Mevduatın yanı sıra uluslararası piyasalardan temin edilen 3,3 milyar ABD Doları tutarında yeni kaynak ile de fonlama yapısı çeşitlendirildi.

2022 yılında özkaynaklarını %105,9 artışla yaklaşık 107 milyar TL’ye çıkaran Bankamız’ın, net dönem kârı 24 milyar 17 milyon TL olarak gerçekleşti. Bu dönemde sermaye yeterliliği rasyomuz ise %15,19 olarak gerçekleşti.

2022 yılında elde ettiğimiz sonuçlara katkı sağlayan müşterilerimize, çalışanlarımıza ve hissedarlarımıza teşekkür ederiz.

Saygılarımızla,

TÜRKİYE VAKIFLAR BANKASI T.A.O.

YÖNETİM KURULU