Dünyada ve Türkiye’de 2022

RUSYA-UKRAYNA ARASINDA BAŞLAYAN VE SÜREGELEN SAVAŞIN EKONOMİK ETKİLERİ 2022 YILI SÜRESİNCE KÜRESEL PİYASALARDA ETKİLİ OLDU.

2022 yılı, tedarik zincirindeki bozulmaların, Rusya-Ukrayna savaşının enerji fiyatlarında yarattığı sert yükselişin ve Kovid-19’a yönelik endişelerin hâkim olduğu bir yıl oldu.

KÜRESEL EKONOMİ

Pandeminin ardından küresel piyasalarda yaşanan hızlı toparlanmanın sonrasında tedarik zincirindeki bozulmalar, Rusya-Ukrayna savaşının enerji fiyatlarında yarattığı sert yükseliş, pandemiyle dünya çapında uygulanmaya başlayan ultra gevşek para ve maliye politikaları sonucunda enflasyon tüm dünyada son 40 yılın en yüksek seviyelerine çıktı. Bunun üzerine, başta ABD olmak üzere merkez bankaları enflasyonla mücadele etmek amacıyla geçmiş dönemlere kıyasla çok hızlı bir şekilde faiz artırımlarına başladı. 2022 yılının sonlarına doğru enflasyonda tepe seviyesinin görüldüğüne yönelik gelen işaretlerle beraber merkez bankalarının faiz artırım sürecinin nerede sonlanacağına yönelik bir fikir oluşmaya başladı. Ancak, son 40 yılın en yüksek enflasyon seviyelerinin görülmüş olması nedeniyle, yapılan bu sert faiz artırımlarına karşın enflasyonun, geçmiş yıllarda hedeflenen seviyelere gerilemesinin çok kolay olmayacağı düşünülüyor. 2021 yılını %6 büyüme ile tamamlayan dünya ekonomisinin parasal sıkılaştırmanın etkisiyle 2022 yılını %3 civarı büyüme ile tamamlaması bekleniyor.

ABD ekonomisi, 2021 yılında 2020 yılındaki sert küçülmenin ardından olumlu bir büyüme performansı sergileyerek beklentilerin üzerinde %5,7 büyümüştü. Böylece ülke ekonomisi 1984’ten bu yana en yüksek yıllık büyümeyi kaydetti. ABD ekonomisi 2022 yılında ise öncül verilere göre %2,1 büyüdü. 2022 yılında toparlanma ile birlikte istihdam verilerinde de iyileşme kaydedildi. 2022 yılı başında %4 olan işsizlik oranı, 2022 yılı Temmuz ayında %3,5 ile pandemi öncesi seviyelere gerilerken, 2022 yılı son çeyrekte %3,7 seviyelerinde seyretti.

Tedarik zincirindeki bozulmanın fiyatlar üzerinde oluşturduğu baskı ve Rusya-Ukrayna savaşı ile birlikte enerji maliyetlerinde meydana gelen sert yükseliş sonucu ABD’de 2021 yılında enflasyonda başlayan yükseliş, 2022 yılında da devam etti ve enflasyon hedef seviye olan %2’nin üzerine çıktı. 2022 yılının başında %7,1 olan enflasyon, Haziran ayında %9,1’e ulaşarak 1981’den bu yana en yüksek seviyeye çıktı. Enflasyonun Aralık’ta %6,5 ile beklentilerin altında kalması ve yıllık bazda gerilemesi, enflasyonda en kötüsünün geride kalmış olabileceğine işaret etti. Enflasyondaki yıllık artışın ise 2023 yılında yavaşlamaya devam etmesi öngörülüyor. ABD’de enflasyonun 2023 yıl sonunda %3,1’e gerilemesi bekleniyor.

Reel Büyüme (y-y, %)

Reel Büyüme

Kaynak: IMF *IMF tahminidir

Dünyada ve Türkiye’de 2022

Euro Bölgesi ekonomisi 2022 yılına Rusya-Ukrayna savaşının yarattığı risklerle başladı. Bölgesel yakınlık ve Almanya, İtalya, Macaristan gibi bölge ülkelerinin Rusya’ya olan enerji bağımlılıkları nedeniyle Euro Bölgesi’nin resesyona gireceği beklentileri yükseldi. Ancak kışın ılıman geçmesi ve doğal gaz fiyatlarında meydana gelen %80’e varan düşüşler bölge ekonomisine ilişkin resesyon kaygılarını azalttı. Bölge ekonomisi 2022 yılında öncül verilere göre %3,5 büyüdü. Euro Bölgesi ekonomisinin 2023 yılında ise %0,5 oranında büyümesi bekleniyor.

2022 yılında ülkeler pandemi sonrası toparlanırken, Rusya-Ukrayna savaşı piyasalarda dengeleri değiştirdi.

Rusya-Ukrayna arasında 24 Şubat’ta başlayan ve süregelen savaşın ekonomik etkileri 2022 yılı süresince küresel piyasalarda etkili oldu. Savaşın hem risk algısını artırması, hem de önemli tahıl ithalatçısı olan iki ülkenin savaşta olmasının tahıl ve petrol gibi emtia fiyatları üzerinde yarattığı baskı, piyasalarda görülen etkilerin başlıcaları oldu. Rusya’nın Ukrayna’ya saldırıları sonucunda ABD, Avrupa ülkeleri, Japonya Rusya’ya çeşitli yaptırımlar açıkladı. ABD, Rusya’dan petrol alımını durdurdu. Savaşın yarattığı risk algısı ve ardından uygulanmaya başlayan yaptırımlar nedeniyle güvenli liman olarak görülen altın ve dolarda hızlı yükselişler yaşandı. Yaptırımların başta enerji piyasası olmak üzere artırdığı riskler, özellikle Rusya’dan enerji ithalatına bağlı olan Avrupa ekonomisini olumsuz etkiledi.

%3,5

Euro Bölgesi ekonomisi 2022 yılında öncül verilere göre %3,5 büyüdü.

FED’İN FAİZ ARTIRIMLARINI 2023 YILININ İLK YARISINDA BİTİRMESİ BEKLENİYOR.

Fed, Mart ayından Aralık ayına dek toplamda 425 baz puan faiz artırdı.

Rusya’nın Ukrayna harekâtının etkileri küresel piyasalarda fiyatlanırken, güvenli liman alımlarının artmasıyla başta altın olmak üzere emtia fiyatlarının yükseldiği görüldü. Ardından, Rusya’nın Ukrayna’ya saldırıları sonucunda ABD, Avrupa ülkeleri ve Japonya Rusya’ya çeşitli yaptırımlar açıkladı. ABD, Rusya’dan petrol alımını durdurdu. Savaşın yarattığı risk algısı ve ardından uygulanmaya başlayan yaptırımlar nedeniyle güvenli liman olarak görülen dolarda hızlı yükselişler yaşanmaya devam etti. Öte yandan, özellikle yılın son çeyreğinde küresel büyümeye yönelik endişeler, başta petrol olmak üzere emtia fiyatlarında düşüşe neden oldu.

2022 yılında, küresel çapta agresif faiz artışları gerçekleştirildi.

2021 yılı Kasım ayında varlık azaltım kararını açıklayan Fed, yılın ilk aylarında enflasyondaki yükselişin geçici olduğunu düşünmesine karşın 2022 yılı Mart ayında ilk faiz artırımını gerçekleştirdi. Böylece Fed, 2018 Kasım ayından bu yana ilk kez Mart toplantısında faiz artırmış oldu. Mart ayında gerçekleştirdiği toplantısında geçmişe kıyasla daha şahin bir tutum sergileyen ve faizleri 25 baz puan artıran Fed, yılın geri kalanı için 6 faiz artışı yapacağı yönünde sinyal verdi. Mart ayından Aralık ayına dek toplamda 425 baz puan faiz artıran Fed, Aralık ayında faiz artırım hızını yavaşlattı. Fed’in faiz artırımlarını 2023 yılının ilk yarısında bitirmesi bekleniyor.

Fed, açıklamalarında, para politikasının enflasyonu zaman içinde %2’ye çekecek kadar kısıtlayıcı bir duruş sergilemesi için federal fon oranı hedef aralığında devam eden artışların uygun olacağının öngörüldüğünü belirtti. Banka’nın açıklamalarında, faiz artışlarının hızı belirlenirken para politikasındaki kümülatif sıkılaşmanın, para politikasının ekonomik faaliyeti ve enflasyonu etkilemesindeki gecikmelerin, ekonomik ve finansal gelişmelerin dikkate alınacağı kaydedildi.

Avrupa Merkez Bankası (ECB), artan enflasyon endişeleriyle 2022 yılında faiz artırımına başlayarak sıkılaştırıcı para politikasına geçen ülkeler arasında yer aldı. İlk olarak Temmuz ayında 50 baz puanlık faiz artırımına giden ECB böylece sekiz yıldır devam eden negatif faiz politikasını da sonlandırmış oldu. Eylül ve Ekim aylarında 75’er baz puan, Aralık ayında 50 baz puan artırım yapan ECB, yıl içinde faiz oranlarını 250 baz puan artırmış oldu. Yıl sonunda ana refinansman oranı %2,50; marjinal borç verme imkânı %2,75 ve mevduat faizi %2,00 seviyesine çıktı. ECB’nin bir süre daha faiz artırımına devam etmesi ve parasal sıkılaşmaya ise 2023 yılı Mart ayında başlamayı planlıyor.

Japonya Merkez Bankası (BoJ) gelişmiş ülke merkez bankalarının sıkılaştırıcı para politikalarının aksine 10 yıl vadeli getiri hedefini sıfırda ve gösterge faiz oranını ekside tutma politikasını 2022 yılı boyunca da uyguladı. Bunun sonucunda Japon Yeni, tarihinin en hızlı değer kayıplarından birini yaşadı. Japonya’da enflasyon oranı diğer ülkelere göre düşük olmasına karşın %4 ile son yılların en yüksek seviyelerine ulaştı. BoJ, enflasyondaki yükselişin içsel nedenlerden değil dışsal nedenlerden kaynaklandığını kaydetti. Yılın sonunda BoJ, para politikasına daha fazla esneklik kazandırmak amacıyla 10 yıl vadeli Japon devlet tahvili için getiri hedef bandını 25 baz puandan 50 baz puana çıkardı. Açıklamada, enflasyon beklentilerinin yükseldiğine dikkat çekilirken, ekonominin ise büyümeye devam ettiğine işaret edildi. BoJ, getiri eğrisi için hedef bandı genişletse de 10 yıl vadeli tahvilde getiri hedefini %0 civarı olarak korudu. Kısa vadeli tahviller için getiri hedefi -%0,10 olarak sürdürüldü. Öte yandan BoJ’un 10 yıl vadeli Japon devlet tahvili için getiri hedef bandında yaptığı sürpriz değişiklik, BoJ’un para politikasının önümüzdeki dönemde değişebileceğinin ilk işareti olarak algılandı.

Dünyada ve Türkiye’de 2022

Çoğu ülkenin Kovid-19 önlemlerini sona erdirme uygulamalarına karşın pandeminin merkezi olan Çin, sıfır kovid politikasında direndi. ABD ile yaşanan ticaret gerilimi, uygulanan sıfır kovid politikası, birçok şirketin Çin’e aşırı bağımlı olmasının yarattığı tedarik zincirinden kaynaklanan sıkıntılarla beraber bu şirketlerin üretim tesislerini ve fabrikalarını başka yere taşıması ve konut piyasalarında oluşan sıkıntılar, Çin ekonomisinin geçmiş yıllara oranla daha düşük bir büyüme sürecine girmesine yol açtı. Öte yandan, Çin’in finans merkezi Şanghay’da rekor sayıda artan vakalar sonucu karantina uygulamasına gidilmesi ve ardından uygulanmaya başlayan sıfır kovid politikası, Çin’in dünyanın en büyük petrol ithalatçısı konumunda olduğu düşünüldüğünde başta petrol olmak üzere emtia fiyatlarında sert düşüşlere neden oldu. Ancak aralık ayında artan protestolar ve büyüme endişeleriyle Çin, sıfır kovid politikasını sonlandırdı. Bu adım kısa vadede Çin’de kovid vakalarını artıracak olsa da orta ve uzun vadede büyüme odaklı bir politikaya geçildiği sinyali verdi.

2021 yılında küresel anlamda artan maliyetlerin getirdiği yüksek enflasyon korkusu, Brezilya, Meksika, Macaristan, Rusya gibi pek çok merkez bankasının faiz artırmasına neden olmuştu. 2022 yılında da merkez bankaları tarafından sıkı para politikası izlendi. Başta Fed ve ECB olmak üzere gelişmiş ve gelişmekte olan ülke merkez bankaları enflasyonla mücadele etmek amacıyla sert faiz artışlarına gitti. İsviçre Merkez Bankası (SNB) Eylül toplantısında politika faizini -%0,25’ten %0,50’ye çekti. Böylece ülkede 8 yıldır süren negatif faiz dönemi sona erdi. İsviçre’de negatif faiz dönemi sona ererken, Japonya, negatif faiz politikasını devam ettiren tek gelişmiş ülke olma özelliğini koruyor. Ancak Japonya’nın son yaptığı değişikliğin ardından 2023 yılında negatif faiz oranını devam ettirip ettirmeyeceği izlenecek.

Merkez Bankaları Politika Faiz Oranları

Merkez Bankaları Politika Faiz Oranları

Kaynak: Reuters

250 bps

ECB, yıl içinde faiz oranlarını 250 baz puan artırdı.

TÜRKİYE EKONOMİSİNİN 2022 YILINI %5 CİVARI BÜYÜME İLE SONLANDIRMASI BEKLENİYOR.

Hem tüketici enflasyonu hem de üretici enflasyonu 2022 yılını baz etkisinin katkısıyla düşüşle sonlandırdı.

TÜRKİYE EKONOMİSİ

Türkiye ekonomisi, 2022 yılında %5,6 büyüdü.

2022 yılında Türkiye ekonomisi %5,6 büyüdü. 2022 yılında başta turizm ve yeme içme sektörü olmak üzere hizmetler ve sanayi sektörü büyümeyi artırıcı yönde etki yaparken, tarım ve vergi sektörlerinden büyümeye katkı gelmedi. İnşaat sektörü ise 2022 yılında büyümeye negatif katkı yaptı. 2022 yılında harcama bileşenlerinden büyümeye en yüksek katkıyı sağlayan kalem hanehalkı tüketimi oldu. Yılın ilk yarısında iç talepteki canlanmanın etkisiyle hanehalkı tüketimi daha yüksek seyrederken, ikinci yarıda söz konusu katkının zayıfladığını, bu durumun büyümede de yavaşlamaya sebep olduğunu görüyoruz. 2022 yılında yatırım harcamalarındaki artış ve dolayısıyla yatırım harcamalarının büyümeye katkısı bir önceki yıla göre belirgin şekilde azaldı. Devletin nihai tüketim harcamalarında ise bir önceki yıla göre sınırlı bir yükseliş yaşandı. Kurdaki değerlenmenin etkisiyle net ihracatın büyümeye katkısı bir önceki yıla göre belirgin bir düşüş gösterdi ancak pozitif seyrini korudu. Tüm bu gelişmelerin etkisiyle Türkiye ekonomisi 2022 yılının ilk çeyreğinde %7,6, ikinci çeyreğinde %7,8, üçüncü çeyreğinde %4 ve son çeyreğinde %3,5 büyüdü.

Türkiye Reel Büyüme Oranı (y-y, %)

Türkiye Reel Büyüme Oranı

Kaynak: TÜİK

Dünyada ve Türkiye’de 2022

Enflasyon yıl içinde yükselse de 2022 yılını düşüşle sonlandırdı.

Hem tüketici enflasyonu hem de üretici enflasyonu 2022 yılına çift haneli seviyelerde başladı ve yıl içinde yüksek seviyelere çıktıktan sonra yılı baz etkisinin katkısıyla düşüşle sonlandırdı. Yıl içinde küresel enflasyon baskısının artması, emtia fiyatlarındaki yükseliş, kurdaki gelişmeler, küresel tedarik sıkıntılarının yarattığı fiyat baskısı gibi etkenlerle Ekim’de Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE) %85,5’e yükselirken, Yurtiçi Üretici Fiyat Endeksi (Yİ-ÜFE) ise Ekim’de %157,7’ye çıktı. Böylece yüksek seviyelere çıkan enflasyon oranları kurdaki stabil seyir ve özellikle baz etkisinin yanı sıra başta petrol olmak üzere emtia fiyatlarında yaşanan düşüş sayesinde yıl sonunda geri çekildi. Böylece tüketici enflasyonu yıl sonunda %64,3, üretici enflasyonu ise %97,7 gerçekleşti.

Enflasyon Göstergeleri (y-y, %)

Enflasyon Göstergeleri

Kaynak: TCMB

%64,3

2022 yıl sonu itibarıyla tüketici enflasyonu %64,3, üretici enflasyonu ise %97,7 olarak gerçekleşti.

CARİ AÇIK ARTAN ENERJİ MALİYETLERİ KAYNAKLI YÜKSELDİ.

Rusya-Ukrayna arası gerilim sonrası başta petrol olmak üzere emtia fiyatları arttı.

Cari denge, 2022 yılında emtia fiyatlarındaki yükseliş nedeniyle hızla arttı.

2021 yılı boyunca olumlu ihracat performansından destek bulan cari açık, 2022 yılına başlarken genişledi. Söz konusu genişlemede, artan enerji fiyatlarının yanı sıra geçmiş döneme göre zorlu geçen kış koşulları sebebiyle hem miktar hem de fiyat bazında enerji ithalatında yaşanan yükseliş etkili oldu. Böylece, 2022 yılının ilk çeyreğinde cari işlemler açığı geçen yılın aynı dönemine göre 18,1 milyar ABD Doları gerçekleşti. Söz konusu durumun yaşanmasında özellikle pandeminin sona ermesiyle hizmet gelirlerinin geçen yıla göre belirgin artmasına karşın dış ticaret açığının aynı dönemde Rusya-Ukrayna arası gerilim sonrası başta petrol olmak üzere emtia fiyatlarının %201 yükselmesi belirleyici oldu. 12 aylık kümülatif toplamda 2021 yılında 7,2 milyar ABD Doları olan cari açık, 2022 yılında 48,8 milyar ABD Doları gerçekleşti. Cari işlemler açığının 2023 yılında 22 milyar ABD Doları seviyesine gerilemesi bekleniyor.

Cari Denge/GSYH (%)

Cari Denge/GSYH (%)

Kaynak: TCMB

Bütçe dengesinde 2022 yılının son aylarında toparlanma yaşandı.

Bütçe dengesi 2022 yılının başlarında bozulma yaşamasına rağmen yılın sonuna yaklaşırken toparlandı. Ocak ayında enflasyonun vergi gelirleri üzerinde yarattığı artış ve Şubat ayında TCMB’den Hazine’ye aktarılan kâr sonucu açık veren bütçe dengesi, Mart ve Nisan aylarına gelindiğinde açık vermeyi sürdürdü. Mayıs’ta kurumlar vergisindeki hızlı artışın yanı sıra enflasyon ve döviz kurundaki yükselişe bağlı olarak ithalde alınan katma değer vergisindeki artışın etkisiyle bütçe dengesi rekor fazla verdi ve yılın ikinci çeyreğinde toparlandı. Yılın üçüncü çeyreğinde cari transferlerdeki artış, bütçe dengesine olumsuz yansıdı. Ekim ayında, açık veren bütçe, kurdaki stabil seyir sonucu toparlandı. Bütçe dengesi Kasım’da fazla vermesinin ardından yılın son ayında açık verdi. 2021 yılında 201,5 milyar TL açık veren dengenin, 2022 yılının aynı döneminde 139,1 milyar TL açık vermesi, bütçenin geçen yıla kıyasla ve OVP’de hedeflenenden daha güçlü bir görünüm sergilediğini gösterdi. Türkiye ekonomisinin 2022 yılını %5 civarında bir büyüme ile bitireceği öngörüsüyle birlikte değerlendirildiğinde, bütçe açığı/GSYH’nin 2022 yılını, OVP’de açıklanan %3,4 seviyesinin oldukça altında bitireceğine işaret ediyor.

Bütçe Açığı/GSYH (%)

Bütçe Açığı/GSYH (%)

Kaynak: TCMB

TCMB Faiz Oranları (%)

TCMB Faiz Oranları (%)

Kaynak: TCMB

TCMB politika faiz oranını 500 baz puan indirdi.

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), 2022 yılında Liralaşma Stratejisi adını verdiği tüm politika araçlarında Türk lirasını öncelikleyen geniş kapsamlı bir politika çerçevesi gözden geçirme süreci yürüttü.

Yılın ilk yedi ayında politika faiz oranını %14 seviyesinde sabit tutan TCMB, Ağustos ayında sürpriz şekilde 100 baz puanlık faiz indirimine gitti. Ardından Eylül, Ekim ve Kasım aylarında da faiz indirimine giden TCMB 2022 yılında toplamda 500 baz puan faiz indirimi yaparak politika faiz oranını %9’a indirdi.

%1,41

Bütçe açığı/GSYH oranı 2022 yılında %1,41 olarak gerçekleşti.

BANKACILIK SEKTÖRÜ TOPLAM AKTİFLERİNİN YILLIK ARTIŞI ARALIK’TA %55,7 OLARAK GERÇEKLEŞTİ.

Bankacılık Sektörü

BANKACILIK SEKTÖRÜ

Krediler (kurdan arındırılmış, y-y, %)

Krediler

Kaynak: BDDK

KUR KORUMALI MEVDUATLAR VE TCMB’NİN TL MEVDUATI ARTIRMAYA YÖNELİK ALDIĞI KARARLARIN ETKİSİYLE TL MEVDUATLAR ARTIŞ GÖSTERDİ.

2022 yılında bankacılık sektöründe düzenlemeler etkili oldu.

2022 yılında kredilerin, menkul değerlerin ve dolayısıyla aktiflerin yıllık artış hızında özellikle yılın ilk 8 ayında genel olarak yukarı yönlü bir hareket yaşandı. Yılın ilk aylarında kurda yaşanan yükseliş ve düşük faiz ile yüksek enflasyon ortamında borçlanma talebinin yüksek olmasının etkisiyle kredilerin yıllık artış hızı 2021 yıl sonundaki %37’den 2022 yılı Ağustos ayında %70,4’e kadar yükseldi. Öte yandan TCMB’nin liralaşma stratejisi kapsamında BDDK ile birlikte kredilerde ayrıştırma yaparak bazı sıkılaştırma tedbirleri almasının etkisi Ekim ayından itibaren görülmeye başlandı. Böylece kredilerin yıllık artış hızı Aralık’ta %55’e kadar geriledi. Bununla birlikte söz konusu gerilemede geçen yıldan gelen baz etkisinin de etkili olduğu görülüyor. Baz etkisi, kurdaki yükseliş ve enflasyona endeksli kağıtların değerindeki artışın yanı sıra TCMB’nin zorunlu karşılık olarak tahvil tutulmasına yönelik kararının etkisiyle menkul değerler portföyünün (MDP) yıllık artış hızında yukarı yönlü bir hareket yaşandı. Ancak %80,5’e kadar yükselen MDP’nin yıllık artış hızı baz etkisinin terse dönmesiyle birlikte gerilemeye başladı ve Aralık’ta %60,5’e kadar geriledi. Böylece aktiflerin yıllık artış hızı da Ağustos’ta %86,3’e kadar yükseldikten sonra Aralık’ta %55,7 gerçekleşti. 2022 yılında takibe girmiş alacakların (TGA) yıllık artış hızında yükseliş yaşansa da kredilerin yıllık artış hızının daha yüksek olmasının etkisiyle kredilerin takibe dönüşüm oranı %2,1 ile tarihi düşük seviyede gerçekleşti.

Kur Korumalı Mevduat hesapları sonucu TL cinsi mevduatlarda artış hızlandı ve mevduatın vadesi uzadı.

2022 yılının ilk yarısında kurdaki yükselişin etkisiyle yabancı para mevduatlarda yaşanan yükseliş, ikinci çeyrekten itibaren kur korumalı mevduatlar ve TCMB’nin TL mevduatı artırmaya yönelik aldığı kararların etkisiyle TL mevduatlarda da devam etti. Böylece mevduatların yıllık artış hızı yıl içinde %98’e kadar yükseldi. Ancak yılın son çeyreğinde baz etkisi nedeniyle mevduatın yıllık artış hızında yavaşlama yaşandı ve yıl sonunda %67’ye kadar geriledi. Yıl içinde yıllık artış hızı %76’ya kadar yükselen mevduat dışı kaynaklar ise Aralık’ta %27,4 artış gösterdi.

2022 yılında TCMB’nin faiz indirimlerinin ardından bankaların yurt içinde fonlama maliyeti ile aktif tarafında kredilerin faiz oranları arasındaki farkın yükselmesi, enflasyona endeksli tahvillerdeki artış ve menkul kıymetlerdeki değerleme artışları sektörde kârın yükselmesini sağladı. Böylece sektör kârı 2022 yılında yıllık bazda %366,4 arttı. 2021 yıl sonunda %18,4 gerçekleşen sermaye yeterliliği rasyosu 2022 yıl sonunda %19,50 gerçekleşti.

Krediler (kurdan arındırılmış, y-y, %)

Krediler

Kaynak: BDDK