VKF_FRAT_2018_01_MTB
94 Bölüm II: Yönetim ve Kurumsal Yönetim Uygulamaları ÖZET YÖNETİM KURULU RAPORU Değerli Hissedarlarımız, 2018 yılı, karşılıklı gümrük tarifesi artışları ile küresel ekonomik büyümeye ilişkin aşağı yönlü risklerin oluştuğu bir yıl olmuştur. Bu dönemde ABD ekonomisi mali teşviklerle büyümesini sürdürmüş ve 2018 yılının üçüncü çeyreğinde %3,4 büyüme kaydetmiştir. Amerika Merkez Bankası (FED) açıklanan makroekonomik göstergeler doğrultusunda 2018 yılında dört kez faiz artırımı yapmıştır. FED, 2018 yılında gerçekleştirdiği son toplantısında politika faiz oranını %2,25- %2,50 seviyesine çıkarmıştır. Avro Bölgesi’nde ise 2018 yılında Brexit ile ilgili gelişmeler ön plana çıkmıştır. Bu dönemde bölge ekonomisi ilk çeyrekte %2,4, ikinci çeyrekte %2,2 ve üçüncü çeyrekte ise %1,6 oranında büyümüş ve büyümeye ilişkin trendde yavaşlama gözlenmiştir. Avrupa Merkez Bankası (ECB), Aralık ayı sonu itibarıyla varlık alım programını sona erdirmiş ve para politikasında normalleşme sürecine devam etmiştir. Çin ekonomisi ABD ile artan ticaret savaşları nedeniyle 2018 yılında %6,6 ile son 28 yılın en düşük büyümesini kaydetmiştir. Uluslararası ticarette artan korumacılık eğilimleri gelişmekte olan ülkelere yönelik aşağı yönlü risklere neden olmuş ve bu dönemde gelişmekte olan piyasalar, sermaye çıkışları ve para birimlerinde zayıflama ile karşı karşıya kalmıştır. Dünyada finansal koşulların sıkılaştığı ve küresel ticarete ilişkin endişelerin arttığı bir dönemde Türkiye ekonomisi; 2018 yılının ilk çeyreğinde %7,2, ikinci çeyreğinde %5,3 ve üçüncü çeyreğinde ise %1,6 büyüme kaydetmiştir. Böylece ilk dokuz aylık dönemde yıllık bazda %4,7 oranında ılımlı bir büyüme sergilemiştir. Ülke ekonomisi, bu dönemde, hiçbir makroekonomik değişkenle açıklanamayan çeşitli spekülatif ataklara maruz kalmıştır. Ağustos ayında kurlarda yaşanan dalgalanmalar, yeni ekonomi yönetimimizin Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu’nun ve Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın yerinde ve zamanında aldığı proaktif önlemlerle atlatılmıştır. 20 Eylül’de açıklanan Yeni Ekonomi Programı’nda; ekonomide dengelenme ve mali disiplin temelinde üretim ve ihracatta katma değere odaklı değişim hedeflenmiştir. 2018 yılının son üç ayına ilişkin açıklanan makroekonomik göstergeler ve 2019 yılına ilişkin öncü göstergeler, dengelenme sürecinin başarılı bir şekilde ilerlediğini kanıtlar niteliktedir. Bu dönemde TCMB, sıkı para politikası duruşunu korumuştur. TCMB, 2018 yılı Mayıs ayında sadeleştirme sürecini tamamlamış ve bir hafta vadeli repo ihale faiz oranını, politika faizi olarak belirlemiştir. TCMB, finansal piyasalarda oluşan dalgalanmalar neticesinde Eylül ayı toplantısında güçlü bir parasal sıkılaştırmaya gitmiştir. Böylece politika faiz oranı %24’e yükseltilmiştir. Ayrıca bu dönemde TCMB, finansal istikrarı korumak amacıyla elindeki bütün araçlarını kullanarak, bankalara likiditede esneklik sağlanmasına yönelik birtakım düzenlemeler de yapmıştır. Türk bankacılık sektörü ise bu dönemde güçlü sermaye yapısını korumuştur. Bankacılık sektörü toplam varlıkları, 2018 yılı Aralık ayında bir önceki yılın aynı dönemine göre %19 oranında artarak 3.867 milyar TL seviyesine ulaşmıştır. Bu dönemde nakdi kredilerini %14 artırarak 2.395 milyar TL seviyesine ulaştıran bankacılık sektörünün, Türkiye ekonomisine katkısı gayrinakdi kredilerle birlikte 3.175 milyar TL olmuştur. Bu dönemde sektörün özkaynakları %17 seviyesinde artmış olup 2017 yılında %16,85 olan sermaye yeterliliği rasyosu, 2018 yılı Aralık itibarıyla %17,27 olarak gerçekleşmiştir. 2018 yılında VakıfBank da ülke ekonomisine katkısını sürdürmüş, aktiflerini bir önceki yılın aynı dönemine göre %22,46 oranında artırarak 331,4 milyar TL’ye çıkarmıştır. Bu dönemde canlı krediler sektörün oldukça üzerinde %21,1 oranında artarak 221,6 milyar TL’ye ulaşmış ve büyümeye en önemli katkıyı yine krediler sağlamıştır. Kredilerin alt kırılımına bakıldığında, ticari krediler %26,1 oranında artarak 170,2 milyar TL’ye yükselmiş olup, ticari kredi artışıyla reel sektör güçlü bir şekilde desteklenmiştir. Bireysel krediler ise %7,2 oranında artarak 51,4 milyar TL’ye ulaşmıştır. Toplam mevduatını %15,5 oranında artırarak 179,4 milyar TL’ye çıkaran VakıfBank, vadesiz mevduatını %19,8, vadeli mevduatını %14,5 oranında artırmıştır. Mevduatın yanı sıra fon kaynakları çeşitlendirilmek suretiyle 2018 yılı içerisinde yurt dışından ülkemize uygun vade ve maliyetlerle toplamda 5,8 milyar ABD Doları tutarında kaynak sağlanmıştır. 2018 yılında özkaynaklarını 28,4 milyar TL’ye çıkaran VakıfBank, net dönem kârını %11,6 artırarak 4.154 milyon TL’ye yükseltmiştir. Bu dönemde ortalama özkaynak kârlılığı %16,10, aktif kârlılığı %1,38 ve sermaye yeterliliği rasyosu %16,99 olarak gerçekleşmiştir. 2018 yılında elde ettiğimiz sonuçlara katkılarından dolayı müşterilerimize, çalışanlarımıza ve hissedarlarımıza teşekkür ederiz. Saygılarımızla, TÜRKİYE VAKIFLAR BANKASI T.A.O. YÖNETİM KURULU
Made with FlippingBook
RkJQdWJsaXNoZXIy MzMzNjEw