VKF_FRAT_2018_01_MTB

22 Bölüm I: Sunuş Değerli paydaşlarımız, 2018 yılı gelişmiş ülkelerin büyümelerinde olumlu görünüm, gelişmiş ülke para politikalarında normalleşme eğilimi, uluslararası ticarete ilişkin korumacı politikalar, küresel büyümeye ilişkin aşağı yönlü riskler ve gelişmekte olan ülke varlıklarına yönelik risk iştahındaki oynaklıklar gibi önemli birçok gelişmeyle geride kalmıştır. 2018 yılında ABD ekonomisi, genişleyici maliye politikalarından gelen destekle olumlu bir görünüm sergilemiş ve 2018 yılının üçüncü çeyreğinde %3,4 oranında büyümüştür. Büyümeye en önemli katkıyı tüketim harcamaları sağlarken, net ihracatın katkısı son 34 yılın en kötüsü olmuştur. Amerika Merkez Bankası (Fed) ise 2018 yılında ekonomik göstergelerdeki iyileşmelerin devam etmesinden dolayı politika faiz oranını artırmayı sürdürmüştür. Ancak 2019 yılında faiz oranlarını artırmaya devam etmesi ihtimali düşük görünmektedir. Avrupa’ya bakıldığında Brexit’e ilişkin belirsizlikler, bazı üye ülkelerde yaşanan siyasi istikrarsızlık ve ekonomide büyümenin yavaşlaması bölgedeki başlıca risk unsurları olarak öne çıktığı görülmektedir. Avro Bölgesi’nde açıklanan öncü göstergeler ekonomik aktivitede ivme kaybına işaret etmiş ve Bölge, 2018 yılında yıllık bazda %1,2 oranında büyümüştür. Avrupa Merkez Bankası (ECB), Aralık ayı toplantısında politika faiz oranında değişikliğe gitmemiş, varlık alım programını 2018 yıl sonunda tamamlamış ve para politikasında normalleşme sürecine devam etmiştir. ABD ile yaşanan ticaret savaşları ve küresel büyümede yavaşlama Çin ekonomisi üzerinde olumsuz etki yaratmıştır. Çin iktisadi faaliyette ivme kaybetmiş ve yılın üçüncü çeyreğinde beklentilerin altında %6,6 büyüyerek son 28 yılın en zayıf büyüme performansını sergilemiştir. Çin Merkez Bankası ve Çin Hükümeti, ABD ile yaşanan ticaret savaşı gelişmelerinin Çin ekonomisini olumsuz etkilemesi nedeniyle zorunlu karşılıklarda indirim, sermaye kontrolleri ve dolar rezervini daha da artırmak gibi bir takım önlemler almıştır. Türkiye ekonomisi ise 2018 yılının ilk çeyreğinde %7,2 büyürken, ekonomik aktivitede beklenen yavaşlama ile birlikte 2018 yılının ikinci çeyreğinde %5,3 oranında ılımlı bir büyüme kaydetmiştir. Ağustos ayında Türkiye ekonomisi spekülatif kur ataklarına maruz kalmış olmasına rağmen yılın üçüncü çeyreğinde yıllık bazda %1,6 büyümüştür. 24 Haziran’da yapılan Cumhurbaşkanlığı seçimleri ile birlikte ülkemizde siyasi istikrar teyit edilmiştir. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sisteminin kurulmasıyla birlikte ekonomi yönetimi tek elde toplanmış ve spekülatif saldırılar karşısında hızlı ve etkili kararlar alınarak yürürlüğe konulmuştur. 20 Eylül tarihinde ekonomi yönetimi tarafından Yeni Ekonomi Programı açıklanmıştır. Program 2018-2020 döneminde dengelenme, dengelenme süreciyle eş zamanlı mali disiplin ve üretim ve ihracatta katma değere odaklı değişim üzerine kurulmuştur. Sağlıklı, sürdürülebilir ve dengeli bir büyüme için yapısal reformlar öngörülmüştür. %16 Toplam Mevduat Artış Oranı Küresel piyasalardaki tüm olumsuzluklara rağmen ülkemiz başarılı bir yılı geride bırakmıştır. YÖNETİM KURULU BAŞKAN VEKİLİ’NİN MESAJI Kamu Bankası olmanın haklı gururuyla VakıfBank yanında...

RkJQdWJsaXNoZXIy MzMzNjEw