VAKIFBANK_2017_FAALIYET_RAPORU_TR
BÖLÜM I: SUNUŞ 64 VakıfBank 2017 Faaliyet Raporu VakıfBank, 2017 yılı boyunca piyasalarda devam eden dalgalanmalara rağmen mevduat kazanımı ve kaynak maliyeti yönetimini efektif bir şekilde sürdürmüştür. 2017 YILI FAALİYETLERİ 2016 yılında gerçekleşen ABD Başkanlık seçimleri sonrasında küresel ekonomiye ilişkin belirsizlikler artmış; ABD’de destekleyici maliye politikasıyla büyümenin ivme kazanacağı ve Fed’in para politikasını öngörülenden hızlı sıkılaştıracağı beklentileri güçlenmişti. Ne var ki 2017 yılında, yönetimin uygulamayı hedeflediği genişleyici maliye ve korumacı ticaret politikalarında gözle görülür bir ilerleme kaydedilmemesi ve para politikasındaki normalleşme sürecinin daha belirgin hale gelmesi, söz konusu belirsizliğin azalmasında önemli rol oynamıştır. 2017 yılında Fed; Mart, Haziran ve Aralık aylarında olmak üzere toplam üç kez 25 baz puanlık artış yaparak politika faizini %1,25-%1,50 aralığına yükseltmiştir. Banka Eylül ayı toplantısında normalleşme sürecine sadık kalacağı mesajını piyasalara vermiştir. Fed, bilanço küçültme operasyonlarını 2017 yılı Ekim ayı itibarıyla başlatmış olsa da söz konusu gelişme, beklentiler dahilinde olması nedeniyle, finansal piyasalarda olumsuz bir etki yaratmamıştır. Söz konusu operasyonların global piyasalara etkileri ise 2017 yılsonu itibarıyla tam olarak öngörülememektedir. 2017 Aralık ayı toplantısında Fed üyeleri, 2018 yılı için üç faiz artışı öngörürken piyasa fiyatlamaları da yılsonu itibarıyla bu yöndedir. 2018 Şubat ayında Janet Yellen’den sonra Fed Başkanlığı’na geçecek olan Jerome Powell yönetiminde de mevcut politikaların sürdürüleceği düşünülmektedir. Geçtiğimiz yıllarda düşük büyüme, bankacılık sistemine yönelik endişeler, kamu borcu sorunları ve İngiltere’deki Brexit süreci problemleri ile uğraşan Avrupa Merkez Bankası, genişleyici para politikasına ilave önlemler almış, politika faizlerinde indirime gitmiş, şirket tahvil alımlarına başlamıştır. Bölge ülkelerinde yapılan seçimler siyasi belirsizliklerin azalmasına yol açmış, ekonomik aktivitede toparlanma gözlemlenmiştir. Avrupa Merkez Bankası’nın Mart ayı toplantısında Başkan Draghi; faiz oranlarını yükseltmek için müzakerelerde bulunulduğuna dair açıklamalar yapmış, sonrasında Avro, ABD Doları karşısında değer kazanma sürecine girmiştir. Yine Avrupa Merkez Bankası, Ekim ayındaki toplantısında 2018 yılı Ocak ayından başlayarak tahvil alımlarının azaltılacağına karar vermiş olsa da; yapılan duyuruda, politika faizinin tahvil alımlarının tamamlanmasından sonra bir süre daha artırılmayacağı yönündeki açıklama korunmuştur. Küresel büyümenin hız kazanmaya başlaması, OPEC’in üretimi kısma kararı, ABD’de yaşanan kasırganın üretimi sekteye uğratması ile Orta Doğu’da meydana gelen gelişmeler petrol fiyatlarında bir miktar yükselişe neden olmuştur. Diğer emtialar da ise yıl boyunca genellikle sakin bir seyir izlenmiştir. 2017 yılında gelişmekte olan ülkeler para politikaları bakımında birbirlerinden ayrışmışlardır. Brezilya, Rusya, Kolombiya, Endonezya merkez bankaları faiz indirirken; Meksika, Güney Kore, Venezuela ve Çekya Merkez Bankaları faiz artırmıştır. 2017 yılının özellikle 3. çeyreğinin sonuna kadar gelişmiş ülkelerdeki normalleşme eğiliminin ılımlı olacağı beklentisi gelişmekte olan ülkelere portföy girişlerine neden olmuştur. Özellikle Mart ayından itibaren yurt içi DİBS piyasalarına yönelik güçlü sermaye girişleri sayesinde yabancı yatırımcıların DİBS stoku içindeki payı artmış, Hazine de güçlü yurt dışı talebe karşılık olarak dış borçlanmasını artırmıştır. Benzer durum dövizde de gözlemlenmiş, özellikle Mart ayından itibaren düzenli bir şekilde Türk Lirası’nda diğer döviz cinslerine göre güçlenme yaşanmıştır. Ne var ki yılın geri kalan kısmında ülkemizde yaşanan jeopolitik riskler nedeniyle diğer gelişmekte olan ülkelerden keskin bir ayrışma yaşanmış; Türk Lirası değer kaybederken faiz oranlarında da bir miktar yükselişler yaşanmıştır. HAZİNE YÖNETİMİ Küresel büyümenin hız kazanmaya başlaması, OPEC’in üretimi kısma kararı, ABD’de yaşanan kasırganın üretimi sekteye uğratması ile Orta Doğu’da meydana gelen gelişmeler petrol fiyatlarında bir miktar yükselişe neden olmuştur.
Made with FlippingBook
RkJQdWJsaXNoZXIy MzMzNjEw