VAKIFBANK_2017_FAALIYET_RAPORU_TR
TÜRKİYE VAKIFLAR BANKASI TÜRK ANONİM ORTAKLIĞI 31 ARALIK 2017 TARİHİ İTİBARIYLA HAZIRLANAN KONSOLİDE FİNANSAL TABLOLARA İLİŞKİN AÇIKLAMA VE DİPNOTLAR (Tutarlar aksi belirtilmedikçe Bin Türk Lirası (“TL”) olarak ifade edilmiştir.) 291 VakıfBank 2017 Faaliyet Raporu Vadeye kadar elde tutulacak yatırımlar Vadeye kadar elde tutulacak yatırımlar, vade sonuna kadar elde tutulma niyetiyle edinilen, fonlama kabiliyeti dahil olmak üzere vade sonuna kadar elde tutulabilmesi için gerekli koşulların sağlanmış olduğu, sabit veya belirlenebilir ödemeleri ile sabit vadeleri bulunan ve kredi ve alacaklar dışında kalan finansal varlıklardan oluşmaktadır. Vadeye kadar elde tutulan yatırımlar arasında sınıflandırılıp vadesinden önce satışı gerçekleşmiş ya da yeniden sınıflandırılmış varlık olması durumunda TMS 39 standardına göre ilgili kıymet iki yıl boyunca yeniden vadeye kadar elde tutulacak yatırım olarak sınıflandıramaz. Grup’un portföyünde standartta belirtilen bu hususa aykırı işlem bulunmamaktadır. Vadeye kadar elde tutulacak yatırımlar ilk kayda alımlarını müteakip, varsa değer düşüklüğü için ayrılan karşılıklar düşülerek, etkin faiz yöntemiyle hesaplanan itfa edilmiş maliyet bedelleri üzerinden muhasebeleştirilmektedir. Kredi ve alacaklar Kredi ve alacaklar, borçluya para, mal ve hizmet sağlama yoluyla yaratılan finansal varlıkları ifade etmektedir. Krediler sabit veya belirlenebilir nitelikte ödemelere sahip olan ve aktif bir piyasada işlem görmeyen, menkul kıymet niteliğine sahip olmayan finansal varlıklardır. Krediler elde etme maliyetleri ile kayıtlara alınmakta olup, kayda alınmasını takiben, etkin faiz yöntemi kullanılarak itfa edilmiş maliyet bedelleri üzerinden değerlenmektedir. Yabancı para (“YP”) cinsinden kullandırılan krediler ilgili döviz cinsinden kayda alınmakta, dönem sonlarında Banka gişe döviz alış kuru ile evalüasyona tabi tutulmaktadır. Dövize endeksli krediler, açılış tarihindeki kurdan Türk Lirası’na çevrilerek Türk Parası (“TP”) hesaplarda izlenmekte, takip eden dönemlerde ise ilgili dönem kurlarında meydana gelen değişikliğe göre gelir tablosunda kambiyo kar/zararı hesaplarına kaydedilmektedir. VIII. FİNANSAL VARLIKLARDA DEĞER DÜŞÜKLÜĞÜNE İLİŞKİN AÇIKLAMALAR Bir finansal varlık veya finansal varlık grubu, yalnızca ilgili varlığın ilk muhasebeleştirilmesinden sonra bir veya birden daha fazla olayın (zarar/kayıp olayı) meydana geldiğine ve söz konusu zarar olayının (veya olaylarının) ilgili finansal varlık ya da varlık grubunun güvenilir bir biçimde tahmin edilebilen gelecekteki tahmini nakit akışları üzerindeki etkisi sonucunda değer düşüklüğüne uğradığına kanaat getirir. Böyle bir durumda finansal varlık değer düşüklüğüne uğrar ve değer düşüklüğü zararı oluşur. İleride meydana gelecek olaylar sonucunda oluşması beklenen kayıpların olasılığı yüksek dahi olsa muhasebeleştirilmemektedir. Finansal varlıkların değer düşüklüğünün tespiti ve karşılık ayrılması ile ilgili hususlar TMS 36 – Varlıklarda Değer Düşüklüğü Standardı kapsamında dikkate alınmaktadır. Gerçeğe uygun değer farkı kar/zarara yansıtılan finansal varlıklar ve satılmaya hazır finansal varlıklarda değer düşüşü olması durumunda “Menkul Değerler Değer Düşüş Giderleri” hesabında muhasebeleştirilmektedir. Vadeye kadar elde tutulacak yatırımlara ilişkin değer düşüklüğü zararı meydana gelmesi durumunda, ilgili zararın tutarı, gelecekteki tahmini nakit akışlarının finansal varlığın orijinal faiz oranı üzerinden iskonto edilerek hesaplanan bugünkü değeri ile defter değeri arasındaki fark olarak ölçülmekte, söz konusu fark tutarının zarar olarak muhasebeleştirilmesi yoluyla da varlığın defter değeri azaltılmaktadır. Kullandırılan kredilerin tahsil edilemeyeceğine ilişkin bulguların varlığı halinde ilgili krediler; 1 Kasım 2006 tarih 26333 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan “Bankalarca Kredilerin ve Diğer Alacakların Niteliklerinin Belirlenmesi ve Bunlar İçin Ayrılacak Karşılıklara İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmelik” ve daha sonrasında bu yönetmeliğe yapılan değişiklikler çerçevesinde sınıflandırılmakta ve ayrılması gerekli özel ve genel karşılıklar ayrılmaktadır. Ana Ortaklık Banka tarafından ilgili Yönetmelik hükümleri doğrultusunda belirtilen asgari oranlardan az olmamak üzere, donuk alacakların Üçüncü Gruba alındığı tarihten itibaren %20’si, Dördüncü Gruba alındığı tarihten itibaren %50’si ve Beşinci Gruba alındığı tarihten itibaren ise %100’ü oranında özel karşılık ayrılmaktadır.
Made with FlippingBook
RkJQdWJsaXNoZXIy MzMzNjEw