VAKIFBANK_2017_FAALIYET_RAPORU_TR
TÜRKİYE VAKIFLAR BANKASI TÜRK ANONİM ORTAKLIĞI 31 ARALIK 2017 TARİHİ İTİBARIYLA HAZIRLANAN KONSOLİDE OLMAYAN FİNANSAL TABLOLARA İLİŞKİN AÇIKLAMA VE DİPNOTLAR (Tutarlar aksi belirtilmedikçe Bin Türk Lirası (“TL”) olarak ifade edilmiştir.) 153 VakıfBank 2017 Faaliyet Raporu Her iki finansal varlık da gerçeğe uygun değer esasına göre ölçülmekte ve değerleme sonucunda oluşan kazanç ya da kayıplar gelir tablosuna yansıtılmaktadır. Finansal varlıkların gerçeğe uygun değerleri ile elde etme maliyetleri arasındaki fark, gelir tablosunda faiz gelirleri içinde gösterilmekte olup, söz konusu finansal varlıkların vadesinden önce elden çıkarılması sonucunda oluşan kâr veya zarar sermaye piyasası işlemleri kârı/zararı hesabında muhasebeleştirilmektedir. Satılmaya hazır finansal varlıklar Satılmaya hazır finansal varlıklar; krediler ve alacaklar, vadeye kadar elde tutulacak yatırım veya gerçeğe uygun değer farkı kar veya zarara yansıtılan finansal varlık olarak sınıflandırılmayan türev olmayan finansal varlıklardan oluşmaktadır. Satılmaya hazır finansal varlıkların ilk kayda alınmaları maliyet bedelleri üzerinden olup, müteakip dönemlerde değerlemesi ilgili finansal varlıkların gerçeğe uygun değerleri üzerinden yapılmaktadır. Aktif bir piyasada işlem görmeyen yatırımlar için gerçeğe uygun değer, değerleme yöntemleri kullanılarak hesaplanmakta; faiz, vade ve benzeri diğer koşullar bakımından aynı nitelikli piyasalarda işlem gören benzer menkul değerlerin piyasa fiyatları baz alınarak gerçeğe uygun değer tespiti yapılmaktadır. Satılmaya hazır finansal varlıkların gerçeğe uygun değerlerindeki değişikliklerden kaynaklanan, ilgili finansal varlıkların etkin faiz yöntemiyle hesaplanan itfa edilmiş maliyetleri ile gerçeğe uygun değerleri arasındaki farkı ifade eden gerçekleşmemiş kazanç veya kayıplar özkaynak kalemleri içerisinde “Menkul Değerler Değerleme Farkları” hesabında gösterilmektedir. Satılmaya hazır finansal varlıkların elden çıkarılması durumunda, gerçeğe uygun değerle ölçüm sonucu özkaynak hesaplarında oluşan değerleme farkları gelir tablosuna aktarılmaktadır. Vadeye kadar elde tutulacak yatırımlar Vadeye kadar elde tutulacak yatırımlar, vade sonuna kadar elde tutulma niyetiyle edinilen, fonlama kabiliyeti dahil olmak üzere vade sonuna kadar elde tutulabilmesi için gerekli koşulların sağlanmış olduğu, sabit veya belirlenebilir ödemeleri ile sabit vadeleri bulunan ve kredi ve alacaklar dışında kalan finansal varlıklardan oluşmaktadır. Vadeye kadar elde tutulan yatırımlar arasında sınıflandırılıp vadesinden önce satışı gerçekleşmiş ya da yeniden sınıflandırılmış varlık olması durumunda TMS 39 standardına göre ilgili kıymet iki yıl boyunca yeniden vadeye kadar elde tutulacak yatırım olarak sınıflandıramaz. Banka portföyünde standartta belirtilen bu hususa aykırı işlem bulunmamaktadır. Vadeye kadar elde tutulacak yatırımlar ilk kayda alımlarını müteakip, varsa değer düşüklüğü için ayrılan karşılıklar düşülerek, etkin faiz yöntemiyle hesaplanan itfa edilmiş maliyet bedelleri üzerinden muhasebeleştirilmektedir. Kredi ve alacaklar Kredi ve alacaklar, borçluya para, mal ve hizmet sağlama yoluyla yaratılan finansal varlıkları ifade etmektedir. Krediler sabit veya belirlenebilir nitelikte ödemelere sahip olan ve aktif bir piyasada işlem görmeyen, menkul kıymet niteliğine sahip olmayan finansal varlıklardır. Krediler elde etme maliyetleri ile kayıtlara alınmakta olup, kayda alınmasını takiben, etkin faiz yöntemi kullanılarak itfa edilmiş maliyet bedelleri üzerinden değerlenmektedir. Yabancı para (“YP”) cinsinden kullandırılan krediler ilgili döviz cinsinden kayda alınmakta, dönem sonlarında Banka gişe döviz alış kuru ile evalüasyona tabi tutulmaktadır. Dövize endeksli krediler, açılış tarihindeki kurdan Türk Lirası’na çevrilerek Türk Parası (“TP”) hesaplarda izlenmekte, takip eden dönemlerde ise ilgili dönem kurlarında meydana gelen değişikliğe göre gelir tablosunda kambiyo kar/zararı hesaplarına kaydedilmektedir. VIII. FİNANSAL VARLIKLARDA DEĞER DÜŞÜKLÜĞÜNE İLİŞKİN AÇIKLAMALAR Bir finansal varlık veya finansal varlık grubu, yalnızca ilgili varlığın ilk muhasebeleştirilmesinden sonra bir veya birden daha fazla olayın (zarar/kayıp olayı) meydana geldiğine ve söz konusu zarar olayının (veya olaylarının) ilgili finansal varlık ya da varlık grubunun güvenilir bir biçimde tahmin edilebilen gelecekteki tahmini nakit akışları üzerindeki etkisi sonucunda değer düşüklüğüne uğradığına kanaat getirir. Böyle bir durumda finansal varlık değer düşüklüğüne uğrar ve değer düşüklüğü zararı oluşur. İleride meydana gelecek olaylar sonucunda oluşması beklenen kayıpların olasılığı yüksek dahi olsa muhasebeleştirilmemektedir. Finansal varlıkların değer düşüklüğünün tespiti ve karşılık ayrılması ile ilgili hususlar TMS 36 – Varlıklarda Değer Düşüklüğü standardı kapsamında dikkate alınmaktadır.
Made with FlippingBook
RkJQdWJsaXNoZXIy MzMzNjEw